Basketbol benim hayatım!
Geçtiğimiz yaz okul takımıyla Marmaris’e gittik. Antrenman ve ısınma maçları için Marmaris’e bir haftalığına gitmek ve orada konaklayacak olmak bizi çok heyecanlandırdı! Çünkü ilk defa takımca otele gidip beraber kalıp maçlara çıkacaktık. Çok heyecanlıydık! İlk gün otele vardık. Konforlu odalar, leziz yemekler, kaydıraklı havuzlar…
İlk maçı büyükler yaptı ve maalesef yenildiler. Çünkü çok stresliydiler ve karşı takım beklediklerinden çok daha iyi oynadı. Skor 45 – 20. Ama koç onlara kızmadı. Çünkü onların da ilk maçıydı ve her zamankinden çok daha heyecan dolu ve korkak oynadılar. Sıra bizim maça geldi. Ben normalde büyüklerde oynuyordum ama o hafta maçlarda koç küçüklerde oynamamı istedi. Rakibimizi yendik. Skorda farkı açtık; maç 25 – 10 bitti. Bu galibiyet takıma moral verdi.
Takımımız otele yerleşmişti, alışmıştı. Sabah olduğunda sıra büyüklerin maçındaydı. Maç çok çekişmeliydi. Skor: 35 – 30 ve bu onlara da iyi gelmişti. Sonra servisle otele döndük ve her akşam gösteri yapıldığını öğrendik. Bir sürü değişik güzel yerler gördük. Bir gösteride adamlar dans ederken aynı zamanda yılanı üstünde tutuyordu. Sıra diğer gösterideydi ve bu daha da ilginçti. Bu kez gösterideki kişi elini yılanın ağzına soktu. Tabi herkes çığlık çığlığa!
Ertesi gün bizim maçımız vardı. Tabi sahaya gidince orada bizden önce olan maçları da izliyorduk. Maç başlamak üzereyken koç hemen bize taktik anlatıyordu. Bu maç çok güzel bitti. Yine yendik ama çok çekişmeliydi. Rakip son periyotta çok iyi defans yaptı. Skor: 12-11.
Otele geri döndüğümüzde güzelce dinlendik. Sabah olunca herkes kahvaltı yapıp kaydıraklı havuza gitti. Akşama kadar havuzda eğlendik.
Ertesi sabah gösteri yapılan yerde bütün takımlar toplandı ve madalya töreni yapıldı. Birinci biz olmuştuk. Birinci olmak,okulumuza bu gururla dönmek tarifsiz bir duyguydu.