Bir gün Ali kendine yeni bir telefon almak istemiş. Ali bu haberi annesine ve babasına söylemiş ve ikisi de izin vermiş. Ali hemen hazırlanmış ve yola çıkmışlar. En sonunda telefoncuya gelmişler. Ama bir sorun varmış, telefoncu hırsızmış. Bundan dolayı telefonu canlandırmış. Bu telefonu birisi açar açmaz telefonun içine giriyorlarmış. Ali de tam o sihirli telefonu almış. Ali’nin annesi “Hadi aç telefonu” demiş. Ali açmış ve telefon Ali’yi ve annesini içine almış. Ali korka korka bağırmış. Annesi telefonun içine girer girmez bayılmış. Ali korkusuna hakim olmaya çalışmış ve annesini uyandırmak için, bir koca su alıp kafasına atmış. Annesi biraz gözünü açmaya başlamış. Annesi uyandığında hemen çıkış yolu bulmaya çalışmışlar ama tek bulabildikleri haritaya benzeyen bir çantaymış. Ali çantayı merak edip biraz etrafına bakmış ve haritayı görmüş. Ali annesine “Anne bak çanta bir harita” demiş annesi çok mutlu olmuş. Hemen gitmişler. Sonunda epey yol ilerlemişler ve bir araba görmüşler. Koşa koşa arabaya binmişler. Arabayla bir köye gelmişler ama bu köy çok garipmiş. Herkesin üç gözü varmış. Annesi biraz endişelenmiş ama Ali bir kıza gidip “ Burası neresi acaba” demiş. Kız “Burası üç köy” demiş. Ali “ Hemmmm peki burdan nasıl gerçek dünyaya gidilir” demiş. Kız “ Sizde çantadan harita var mı?” Demiş. Ali “ Eee evet var” demiş. Kız “ O zaman çantanın arkasını çevirin, öyle gerçek dünyaya gidebilirsiniz” demiş. Ali sevinçle “ Teşekkürler” demiş ve annesinin yanına gidip haber vermiş. Anneside çok sevinip hemen yola çıkmışlar. Aradan uzun zaman geçince şehre varmışlar. Ama Ali’nin birazcık üzgün olduğu gören annesi “ Ne oldu Ali” demiş. Ali “ Başımıza bunların geleceğini bilseydim o telefonu hiç açmazdım. Ondan üzülüyorum. Seni çok zor durumda bıraktığım için de üzgünüm” demiş. Annesi “ Hiç olur mu öyle şey ben senin sağlığın çok iyi olduğu için çok mutluyum. Hem bir daha o telefoncuya gitmeyiz” diyerek birbirlerine sarılmışlar.
(Visited 90 times, 1 visits today)