İyi kavramı, tercih yapılması gereken bir durumda tercih edilmesi gereken durumun seçilmesi için kullanılıyor. Aynı zamanda iyilik, kötülüğün tersi olarak kabul ediliyor. İyilik ve kötülük dünya’da bir arada var ve Dünya üzerine dolaşıp duruyorlar. Peki ya iyilik kötülük nereden geldi de insanların içinlerine yerleşti?
İyi olan bir şey iyidir. Yani genellikle iyi kavramı bir kişi için değişmezdir. Kötü olan bir şey için de aynısı geçerli, kötü olan bir şey kötüdür, sabit olarak. Tartışma birisi için iyi ancak başka birisi için kötü olan bir durum ile başlıyor. Burada kişi, savunduğu olayın iyi olup olmadığını nereden biliyor peki? Ya da diğer kişinin fikrine karşı çıkan kişi neden savunulan olayın yanlış olduğunu biliyor? Bu soruların hepsi tek bir yerden yükseliyor, bilginin kendisinden.
Yeni doğmuş bir bebek düşünün, bu bebeğin herhangi bir düşünce sistemi yok. Belli şeylerin farkına varana kadar annesi onu emzirecek, babası altını değiştirecek ve bebek belli düzeyde erişkinliğe erene kadar bu devam edecek. Bu erişkinlik çağına gelince bebek buluduğu ortamı inceleyecek, ortam ile etkileşim kurmak isteyecek. Biraz daha büyüdüğü zaman bunu yapmaya da başlayacak. Ilgisini çeken her türlü eşyaya elleyecek, ağzına sokacak ve yere fırlatıcak. Bu senaryoyu gerçek hayata geçirdiğimizde önümüzde çok şımarık bir çocuk olduğunu göreceksiniz ancak çocuğun kendisine göre yaptığı tek şey etrafı incelemek. Peki bu çocuk sizce iyi mi kötü mü davranıyor?
Çocuğun biraz daha büyüdüğünü varsayalım. Ailesi bu çocuğun etrafa bir şeyler fırlatmasından bıktığı için ona bir takım oyuncak almış, evlerindeki bir odayı da bu oyuncaklar ile donatmış. Çocuk burada evdeki eşyalara pek takılmadan oynaya oynaya büyümüş ve okula gitme zamanı gelmiş. Okula gittiğinde ilk başta zorluk yaşasa da arkadaş yaptıkça okulu daha çok sevmeye ve giderken daha istekli olmaya başlamış. Anaokulunda arkadaşlarıyla oyun oynamak ona başka insanların da var olduğu bilincini kazandırmış. Öbür tarafta diğer çocuk ailesi tarafından pek kontrol edilmemiş, ancak evdeki eşyaları dağıtınca sürekli azar yemiş. Oyuncaklarla oynadığında çok az zevk alan çocuk, biraz da olsa ailesinden ilgi alabilmek için evindeki eşyaları dağıtmış. İşin sonunda okul çoğındaki çocuk yanlış davranışlar yüzünden hem okula geç başlamış, hem de geleceğini etkileyecek zihinsel sorunları oluşmuştur.
Sorumuza gelecek olursak, her insan tamamen temiz doğar ancak çevresi onu kirletir ya da temiz tutar.