Tanrı Katili

Bir masal ülkesiydi burası, her şeyin mümkün olduğu bir masal ülkesi… Devler, ejderhalar ve aklınıza gelebilecek her tür hayali varlık bu ülkede gerçekti. Birçok masalda geçen Kaf Dağı’nın ardındaydı bu ülke. Kaf Dağı’nın içinde yer alan diğer ülkeler ise Peri Krallığı’nın varlığından bihaberdi. Aynı şekilde Peri Krallığı da Kaf Dağı’nın içerisinde medeniyet olduğunun farkında değildi. İki taraf yüzyıllar boyunca birbirlerinden habersiz, barış içinde yaşadı.

Bir gün Peri Krallığı’nda yaşayan elfler bilinmeyen bir sebepten isyan çıkardılar  ve bu isyan ülkenin dört bir yanına çabucak yayıldı. Peri Kralı XIII. Thingol da bir elfti ve aynı zamanda ilk kontrolden çıkan kişiydi. İlk kral tarafından Demir Tanrısı Temir’e dövdürdüğü Excalibur’a davranıp onunla etrafındakilere saldırmaya başladı. Excalibur normal bir kılıçtan milyonlarca kat güçlü olduğu için bir savuruşta sarayın yarısını un ufak etti. Kral’ın kontrolden çıktığı dedikodusu ülkeye bir çırpıda yayıldı ve halkı ümitsizliğe düşürdü. Tam bu sırada Kaf Dağı’nı delip geçen efsanevi kılıç Gramr’ın kullanıcısı Sigurd etrafındakileri savurup yaraladı. Excalibur’un mührünün bozulduğunu hissettiği için doğruca Excalibur’a doğru gitti.

Sigurd Kral’a ulaşınca ona Excalibur’un mührünü neden kırdığını sorup ilk kralın bu kılıcı bir daha kullanılmamak üzere bir kayaya sağladığını söyledi. Ancak Kral söylediklerini duymuyormuş gibiydi. Sanki bilinci kapalı, vücudunu başkası hareket ettiriyordu. Sigurd konuşmanın faydasız olduğunu anlayıp kılıcını çekip Kral’a saldırdı. Çok uzun sürmeyen dövüş Sigurd’un galibiyetiyle sonuçlandı. Sigurd tam Excalibur’u mühürleyecekken ortaya bir cadı çıktı. Cadı, telekinezi büyüsü kullanarak Excalibur’un kendine çekti ve mühürleme işlemini bozdu. Sigurd cadıya Excalibur’u geri vermesini söyledi fakat cadı reddetti ve saldırıya geçti. Sigurd da karşılık verdi ve cadıyı alt etti. Ona kim olduğunu Excalibur’u neden istediğini sordu lakin cadı konuşmayınca işkence yaptı ve konuşturdu. Meğerse bu cadı, öbür dünyadaki iblisler tarafından gönderilen bir ajanmış. Ayrıca Excalibur’un elfleri kontrolden çıkarıp onları birer savaş makinesine dönüştürme gücü varmış.

İlk kralın tahtı nasıl aldığı sorusu bu ana kadar bilinmiyordu fakat cadının anlattıklarına göre ilk kral Tanrı Temir ile bir anlaşma yapmış. Temir, Excalibur’u yapmayı bir şartla kabul etmiş. Excalibur’a biricik kızını öldüren elf ırkını kontrol etme gücünü vermiş ve ilk kral ülkenin topraklarını elfleri birer savaş makinesine dönüştürerek kazanmış. Kayıplar o kadar fazlaymış ki elf ırkı yok olmanın eşiğine gelmiş. Temir’in amacı da aynı zamanda buymuş ancak birkaç yüz elf hayatta kalınca nesilleri devam etmiş. İlk kral savaştan sonra Excalibur’u bir kayaya saplamış ve üstüne bir büyü yapmış. Bu büyü sonucunda Excalibur’u kayadan çıkarabilenler sadece Peri Kralları olmuş. Cadı, iblislerin dünyayı fethedebilmesi için kaos çıkardığını itiraf etmiş.

Sonrasında ise Sigurd elflerin kendilerine gelmesini beklemiş ve kralla konuşmuş. Kral, Sigurd’un hikayesini dinlemiş ve aciz bir insanın nasıl böylesine güçlü olduğunu sormuş. Sigurd, bu gücü ona Temir’i durdurması için Odin’in verdiğini söylemiş. Kral neden Temir’i durdurması gerektiğini sormuş ve Sigurd Temir’in elf ırkının yok olmadığını görünce duygularıyla hareket ederek kalan birkaç yüz elfi kendi elleriyle katletmeye karar verdiğini söylemiş. Konuşmaları bitince Sigurd Kaf Dağı’nı eski haline getirmiş ve ülkesine geri dönmüş. Tanrı Katili Sigurd’un hikayesi yüzyıllar boyunca Peri Krallığında anlatıldı ve anlatılmaya devam ediyor.

(Visited 124 times, 1 visits today)