Bir tarım ülkesi olan ülkemizde, özellikle büyükşehirlerde yetişen çocuklara tarım eğitimi verilmesi çok önemlidir. Böylece hem doğaya verilen zararı en aza indirmek hem de doğa ile kopan bağlarımızı onarmak mümkün olacaktır. Tarım eğitimi sadece teorik olmamalı, çocukların görerek, duyarak, koklayarak, tadarak ve hissederek yani yaşayarak öğrenmesinin için gerekli ortam sağlanmalıdır.
Bu amaçla okulların bahçesinde ve varsa teraslarında dikim alanları ve derslerin yapılabileceği bir sera da kurulmalıdır. Çocuklar için yıl içinde doğa yürüyüşleri düzenlenmeli, çocuklar doğanın döngüsünü yerinde inceleme fırsatı bulabilmelidir. Günümüzde teknolojinin ve sanayinin aşırı gelişmesi ile büyüyen çevre sorunları dünyamızı tehdit etmektedir.
Tarım dersi ile çocuklar, doğada gördükleri her canlının, her olayın birbiri ile kuvvetli bir etkileşim içinde olduğunu anlar, bunun önemini kavrayarak çevreyle daha uyumlu şekilde yaşamaya öğrenir. Yaşamsal ihtiyaçların doğal çevreden karşılandığını öğrenen çocuk çevre sorunlarına karşı daha duyarlı olur ve çevre bilinci gelişir.
Toprağı verimli olan, dört mevsimin yaşanabildiği, her türlü meyve, sebze ve tahılın yetiştirilebildiği ülkemizin kıymetini bilmeliyiz. Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi “Türkiye’nin gerçek sahibi ve efendisi, gerçek üretici olan köylüdür.”