Aras o gün okuldan heyecan ile çıktı. Çünkü o gün arkadaşları Sultan, Mehmet, Alihan ve Naz ile birlikte koca Çınar’ın altında piknik yapacaklardı. Aras bu yüzden çok sevinçliydi ve merdivenlerden hızla iniyordu, o sırada Betül öğretmeni onun merdivenlerden sakin inmesini istedi. Aras öğretmenini dinleyip merdivenlerden yavaşça indi ve en alt katta arkadaşları Sultan, Mehmet, Alihan ve Naz ile buluştu. Aras bugün yapılacak piknik için çok heyecanlı olduğunu, hemen eve gidip üstünü değiştirdikten sonra yemek sepetini hazırlayıp koca Çınar’ın altında bekleyeceğini söyledi. Sultan’da; “Ben de fırfırlı pembe elbisemi giyip pembe tokalarımı taktıktan sonra koca çınarın altına gelirim.” Dedi. Sultan bunu söyler söylemez herkes gülmeye başlamıştı. Aslında Sultan’ın pembe aşkı onlar için çok normaldi. Fakat yine de Sultan’ın sözlerine çok güldüler. Daha sonra 5 arkadaş hep birlikte evlerine çekildiler. Üstlerini değiştirip karınlarını doyurduktan sonra piknik için sepetlerini hazırlayıp yola koyuldular.
Aras, koca Çınar’ın altına geldiğinde Mehmet Alihan ve Naz’ın koca Çınar’ın gölgesinde oturduğunu fark etti. Sultan daha gelmemişti. Aras arkadaşlarına el sallayıp onların yanına gitti. Onlara Sultan’ı sordu. Naz onu çağırmaya gittiğinde hâlâ tokası ile ilgilendiğini söyledi. Naz da bunun üzerine hazırlanıp gelene kadar Koca Çınar’ın yanında onu bekleyeceğini söyleyerek oradan ayrıldığını arkadaşlarına anlattı. Aras, Naz, Mehmet ve Alihan konuşurlarken yanlarına birden Sultan geldi. Sultan geç kaldığı için arkadaşlarından özür diledi.
Tam geç kalma sebebini açıklayacakken Aras onu durdurup “nihayet saçlarını yapıp evden çıkabildin.” Diyerek güldü. Arkadaşları da gülümseyerek onları izliyordu. Fakat Sultan oldukça gergin görünüyordu. Arkadaşları onun sadece kıyafeti ve tokaları sebebiyle geç kalmadığını anlamışlardı. Sultan telaşla arkadaşlarına “Hayır arkadaşlar, aslında ben Naz gittikten hemen sonra buraya gelmek için yola koyuldum. Fakat yolda gelirken Selami amca ile karşılaştım. Selami amca çok tedirgindi. Ben de ona ne olduğunu sordum. Selami amca bana Koca Çınar’ın bulunduğu yere bir yol yapılacağı ve bu sebeple de ağacın kesilmesi gerektiğini söyledi. Buna gerçekten çok üzüldüm.” Sultan’ın söyledikleri karsısında herkes şok olmuştu. Koca Çınar’ın kesilebileceğini asla düşünmemişlerdi.
Koca Çınar sadece onlar için değil, bütün mahalle için çok değerliydi. Bütün mahalleli hem onun gölgesinde serinliyor hem de onlarca kuşa yuva olmuştu. Arkadaşları Sultan’a su verip onu sakinleştirdikten sonra bu işi detaylıca konuşmak için Selami amcanın yanına gitmeye karar verdiler. Hep beraber Selami amcanın yanına gittiler. Selami amcaya böyle bir şeyin doğru olup olmadığını sordular. Selami amca başını öne eğerek, “Maalesef çocuklar bu doğru ve bütün mahalleli hep beraber elimizden geleni yaptık ağaç için. Fakat oraya yol yapılması gerektiğinden dolayı mutlaka kesilmesi gerekiyor. Yapabileceğimiz hiçbir şey yok.” Selami amcamın söylediklerinden sonra çocuklar üzgün bir şekilde evlerine gittiler. O günden sonra artık dışarıya çıkmaz oldular. Hepsi evlerinde koca Çınar’ı kurtarmak için planlar yapıyor ve sadece okula gitmesi için evden çıkıyorlardı. Bir gün Aras, tüm arkadaşlarına telefon ederek Koca Çınar’ın gölgesinde onları beklediğini söyledi. Çocuklar hızla evden çıktı ve Koca Çınar’ın yanına gittiler.
Aras orada onları elindeki kağıtla bekliyordu. Hemen Aras’a ne olduğunu sordular. Aras elindeki kağıdı açıp yaptığı planı açıkladı. Kağıdın üzerinde tahtadan bir sahnenin yapılış aşamaları vardı. Mehmet ona bu sahnenin yapılış amacının ne olduğunu sordu. Aras ona bu sahneyi tamirci Selami amca ile beraber yapıp, koca Çınar’ın kesilmemesi hakkında tiyatrolar hazırlayacaklarını söyledi. Böylece koca Çınar’ı kesmeye gelen adamlar da bu gösteriyi izleyecek ve tüm mahallelinin koca Çınar’ı ne kadar sevdiğini gördüklerinde ağacı kesmekten vazgeçeceklerini anlattı. 4 Arkadaş Aras’ın sunduğu bu fikirden memnun kalmışlardı. Çünkü deneyecek başka bir yolları yoktu. Bu fikir üzerine hemen işe koyuldular. İlk yaptıkları şey, Selami amcadan sahneyi yapmasını istemekti.
Çocukların sunduğu fikir Selami amcayı çok fazla ikna edememişti. Çünkü her yolu denemelerine rağmen ağacı kesmekten kurtaramamışlardı. Fakat çocuklar o kadar ısrar etmişlerdi ki Selami amca sahneyi yapmak zorunda kaldı. O da koca Çınar’ın kesilmesini istemiyordu ve eğer bu yol etkili olacaksa her şeyi yapmaya hazırdı. Sonunda tüm hazırlıklar bitti ve çocuklar artık sahneye çıkmaya hazırlardı. Sahne hazırlanmış herkes gösteriyi izlemek için çocukların bulunduğu alana akın etmişti. Naz, Sultan, Mehmet, Alihan ve Aras günlerce bu gösteri için hazırlanmışlardı. Hepsi rolünü gösteren birer kostüm giymişti. Sultan kelebek olduğu için çok mutluydu. Naz ise Koca Çınar rolünü oynadığı için gururlanıyor, Mehmet, Alihan ve Aras ise koca Çınar’ın altında piknik eden arkadaşlar rolünü üstlenmişlerdi.
Sahneye çıktıklarında herkes 5 arkadaşı gururla ve birazda hüzünle izledi. Hiç kimse Koca Çınar’ı kaybetmek istemiyordu. Koca Çınar mahallenin sembolü olmuştu. Çocuklar sahnede Koca Çınar’ı ne kadar sevdiklerini göstermiş ve aynı zamanda faydalarını canlandırmışlardı. O sırada yol yapmakla görevli yetkililer de orada bulunuyordu. Mahallelinin ve çocukların Koca Çınar’a olan sevgileri onları çok etkilemişti. Yolu Koca Çınar’ın bulunduğu alandan değil başka bir bölgeden geçirmeye karar verdiklerini açıkladılar. Bütün mahalleli çok mutlu olmuştu. Herkes 5 arkadaşa çok teşekkür etmişti. Çocuklar da değerli dostları Koca Çınar kesilmeyeceği için büyük bir sevinç yaşıyorlardı.