Karıncaya Dönüşüm

İlkbaharın başladığının habercisi olansaf ak kardelenlerin taze kokusu buruna hafif bir yanma hissi veriyordu.Evin dışarısından gelen serin ,tembel rüzgarın o ninni gibi olan rahatlatıcı uğultusu kulakları mest ediyordu. Bir yandan verandaya kadar uzanan sert ama korumacı ağaçların gür yaprakları güneş ışığından saklarken kuşları öbür yandan onlar için bir yuva görevi görüyordu.Boylu boyuna uzanan yemyeşil ovanın sonundaki küçük dere:O kadar aktı ki çölde yollara düşmüş bir evliyanın görüp görebileceği en güzel serap gibiydi.

Onu yatağından kaldıran mucizevi güç fırından yeni çıkmış taze ekmeğin verdiği mayhoş koku aynı zamanda yatağa tekrar dönmesini dileyecek dehşet olay ardından gelmeye başlamıştı.Bahçeye çıktı Ozan avludaki sandalyeye oturup ovayı izledi bir süre kendisi de ovanın ebedi uzunluğuna kapılıp giderken aklından bir sürü sualden sadece bir tanesini cevaplayabiliyordu.Amacı neydi,neden burasıydı ,ne yapacaktı…Ama şunu iyi biliyordu ki buraya her ne için geldiyse buna pişman olacaktı ve tehlike çanlarının çaldığını hissediyordu.merdivenlerden aşağı sakin adımlarla ilerlerken neden ovada bir yürüyüşe çıkmadığını sordu kendi kendine.altın sarısı rengindeki golden cinsi köpeğiyle ovadan aşağı inmeye başladılar.İndikçe indiler fakat bu ova bir türlü bitmiyordu ovanın en asağısındaki dereyi görüp oraya gidememeleri gelmekte olan endişenin kıvılcımlarını ateşlemişti.Yorulduğunu hissetti bir tepenin ardına geçip eline sazını alarak çalmaya başladı.

Uyandığında ikindiyi bulmuştu günaşırı içtiği şifalı otlardan kendine çay yaptı belki de bu son içtiği çay olacaktı. Bir karınca yuvası buldu zaten yolunu da kaybetmişti belki ondan yardım alarak yolunu bulabilirdi.Karınca yuvasına baktı, içerisi parlıyordu halbuki bir karınca yuvası neden parlardı ki ? Düştü.Çığlık attı.Uyandı. Yatağında buldu kendinin kalkmaya çalıştı fakat etraf kapkaranlıktı.Doğrulmaya çalışıyordu fakat nafile ne olduğunu anlayamadı ellerini ayaklarını göremiyor,konuşamıyordu.kafasının üstünde antenler belirdi,dehşete düştü.kafasının içinde bir sürü ses yankılanıyordu:Annesinin akşam yemeğine çağırması, ,kardeşinin sesini fulleyip şarkı dinlemesi.kalkıp aynaya baktı fakat farklı olan şey sadece renkleri ayırt edememesi değil adeta aynanın karşısında kocaman bir karıncaya bakıyordu.Bağırmaya çalıştı ama sesini duyuramadı.

Annesi odaya gelince düşüp bayıldı.Tam o sırada bahçeden gelen gürültüyle yerinden sıçradı.Babası onu haşere kovucu spray ile kovalarken kardeşi hala oralı olmadı.Annesi uyanınca durumu izah etmeye çalıştı.Yaklaşık üç haftadır devam eden bu karınca formuna alışmaya başlayan Ozan tekrar karınca yuvasının olduğu yere gitmek ister fakat eskiden bulduğu karınca yuvası artık eski yerinde yoktur…

(Visited 312 times, 1 visits today)