Ben bir bekçi köpeğim. Burada (yani bu evde) doğdum ve burada da yaşamımı yitireceğimi düşünüyorum. Ben Alman köpeği türündenim. Kendimi bildim bileli bu aileye (Akdoğan ailesi) gecemi gündüzüme katarak, onları canım pahasına koruyorum. Ama bunu Akdoğan’ları çok sevdiğim için yapıyorum. Ailenin babası (Hakan Bey) bir gün annemi sokakta hamile halde bulup eve getirmiş ve 1 hafta sonra da doğum yapmış. Aile çok mutlu ve huzurlu. Ailenin annesini (Leyla Hanım) de çok seviyorum. Bana hazır köpek yemeği değil, kendi elleriyle özel yemek pişirir. Leyla Hanım yemek yapmayı çok sever. O 5 yıldızlı bir otelin baş aşçısı. Hakan Bey ise dünyaca ünlü bir şirketin müdür yardımcısı. Ailenin iki tane de çocukları var. Nilda ve Tuğrul. Nilda 14, Tuğrul 11 yaşında. İkisi de birbirlerini çok seviyorlar. Aynı zamanda beni de. Bazen Akdoğan’lar ve ben sanki birbirimiz için yaratılmışız gibi hissediyorum.
Bir yaz günüydü. Artık yaz tatili olduğu için çocuklar evde Leyla Hanım ve Hakan Bey’de çocuklarını yalnız bırakmamak için evde kalıyorlardı. Sabah kahvaltısından sonra, çocuklarla bahçede oynamaya çıktık. Ben bütün enerjimi o saatte harcadığım için gün geri kalanında neredeyse hep yattım. Akşamüzeri Akdoğan’lar dondurma yemek için dışarı çıktılar. Ben bir 2 saat falan kestiririm diye düşündüm. Tam o sırada bahçeden gelen gürültüyle yerimden sıçradım. Hemen koltuğa doğru koşup pencereden dışarı baktım. Siyah bir araba kaldırımdaki çöp kovalarına çarpıp düşürmüş ve içindeki siyah giyinmiş insanlar da “Aferin, şimdi dikkat çekmeden nasıl içeri gireceğiz diyorlardı?” ne dediğini anlamamıştım ama kötü bir şey olduğu kesindi. Sonra arabadan inip eve doğru koşmaya başladılar. Hemen havlamaya başladım. Siyah giyinimli insanlar evin kapısını zorlamaya başladılar. Var gücümle havlama başladım. 2 dakika sonra tam evin kapısını kırdıklarında peşine polis arabaları ve Akdoğan’ların arabası geldi. Hırsızları tutukladılar ve Akdoğan’lar beni sevmeye doyamadılar. Tahmin ediyorum ki evin güvenlik sisteminden benim havlamamı duymuşlar veya kameralardan bir kaç hırsızın eve girmeye çalıştıklarını görüp polisleri çağırmışlardır. O günden sonra hep beni bir şövalye olarak gördüler ve artık adım “Şövalye” (bende şu an bundan çok memnunum).