Gözlerini açtığında dün akşamki yorgunluğun hâlâ üzerinde olduğunu fark etti. Küçüklüğünden beri çok çalıştığı için kolay kolay yorulmazdı ama dünkü olayları düşününce kendisi de yorgun olmasına şaşırmadı. Dün, sabahın erken saatlerinde kalktı, güne daha iyi başlamak için elini yüzünü yıkadı ve kahvaltısını yapmak için mutfağa doğru yöneldi. Kahvaltısını yaparken çok sevdiği ve özenle baktığı bahçesine bir göz attı. Bahçesi ona göre dünyadaki her şeyden daha önemliydi.
Küçüklüğünden beri yalnız olduğu ve kendini hayattan soyutladığı için birçok sorunla karşılaşmıştı. Bunlardan en büyüğü ise okul zamanlarıydı. Yalnız olduğu ve okulda sevilmediği için çok fazla zorbalığa uğruyordu. Yapılan zorbalıklara çok aldırış etmiyordu. Ailesi sürekli çalıştığı ve seyahat ettiği için genelde evde tek başına kalıyordu. Okuldaki hayatı ve yalnız olması sebebiyle hayata karşı iyi bir tutumu kalmamıştı. Depresyonda değildi belki ama yaşamak için çok bir sebep görmüyordu. Okuldan çıktığında sadece yarının nasıl olacağını düşünüyordu. Aynı zorbalıklar ve aynı yalnızlık duygusu gibi şeyleri düşünüyordu. Bunları düşünürken eve geldiğini fark etmemişti. Üzerinde büyük bir yorgunluk vardı. Üzerindeki bu yorgunluğu atmak için tek rahat olduğu yere yani evindeki arka bahçeye gitmeye karar verdi. Evindeki arka bahçeye gittiğinde gündelik hayattan uzaklaşıyordu ve en önemlisi rahatlıyordu. Bahçeyi seyrettiğinde bu zamana kadar tüm sıkıntıları yok oluyordu ve yaşam dolu oluyordu ancak bugün yaşadığı şeyler ona biraz daha ağır gelmişti. Yine zorbalığa uğramıştı ama bu seferki uğradığı zorbalık öncekilere nazaran biraz daha kötüydü.
Yaşadığı şeyleri unutmak için bahçeyi izlemeye karar verdi ama nafile hiçbir işe yaramıyordu. Bahçesi de derdine derman olamadığı için yatak odasına doğru yöneldi. Yatağa girmek için yönelmişti ki tam o sırada bahçeden gelen gürültüyle yerinden sıçradı. Ne olup bittiğini anlamak için bahçeye doğru yöneldi. Ses kesilmişti ve bahçenin ortasında bir kova ve kovanın içerisinde bir miktar su bulunuyordu. Merakına yenik düştü ve kovayı aldı ve içindeki suyun bir kısmını bahçenin tenha bir kısmına boşalttı ve uyumak için yatağına girip uyudu. Sabah uyandığında ilk olarak bahçeyi kontrol etmeye karar verdi. Bahçeye indiğinde ise gözlerine inanamadı.
Dün akşam suyu boşalttığı yerde hayatında gördüğü en güzel çiçekler vardı. Çiçeklerin renginden boyuna kadar her şeyi kusursuz gibi gözüküyordu. Çiçeklerin görüntüsüyle büyülenmişken kapısının çaldığını fark etmedi. Kapıyı çalan kişiler komşularıydı. Bu zamana kadar onlarla fazla konuşmamıştı ama hepsi iyi insanlardı. Komşuları da onun iyi bir insan olduğu biliyorlardı. Komşuları bahçesindeki çiçekleri işaret ederek gördükleri en güzel çiçekler olduğunu söylediler böylece muhabbet başladı. Konuşmaları saatlerce sürdü ve iki tarafta birbirlerini tanıdığı için mutlu olmuşlardı. Komşularıyla bu kadar samimi olabileceğini düşünmüyordu. Hepsi çiçekler sayesindeydi. Arkasını döndü ve çiçeklere teşekkür etti.