Batıl İnançlar Gerçek Mi?

Hepimizin kendimize göre bir yaşam şekli vardır. Doğrumuzu da yanlışımızı da kendimiz belirler ve bu doğrultuda hayatımıza devam ederiz. Kimine göre doğru olan şey kimine göre yanlıştır. Burada da olaya tamamen etik girer. Fakat bazı şeyler için evrensel bir hemfikirlik söz konusudur. Bu fikirler kanıtlanamamış veya kanuna, anayasaya geçirilememiş, bilimsel deneylere tabi tutulamamış olsa bile insanlar bunlara inanmaya devam etmişlerdir. Batıl inanç dediğimiz, genellikle hurafelerden oluşan birtakım inanışlar mevcuttur ve bu inanışlar sadece belirli bir yöreye, şehre, ülkeye ya da kıtaya bağlı değil, aksine evrensellerdir. Evrensel olan batıl inançlar her doğduğu ülkede farklı etkilere neden olmuşlardır ve bundan dolayı da her ülkenin kendine has batıl inançları ortaya çıkmıştır. Bir ülkede uğursuz olarak sayılan bir obje, nesne başka bir ülkede neşenin veya şansın sembolü olabilmektedir. Peki bu batıl inançlar nasıl olur da bu kadar büyük bir etkiye sahip olabiliyorlar?

Cevap çok basit, bu zamana kadar çıkmış batıl inançların çoğu dinle alakalıdır veya bir zamanlar belli bir hadise için insanların gözünü korkutup onlardan faydalanmak içindir. Bazı batıl inançlar ise kulaktan kulağa yayılan ve zamanla çoğalan hurafelerdir. Mesela en bilindik örneklerden olan kara kedi. İnsanlar kara kedinin uğursuzluk, şanssızlık ya da ölüm getireceğini düşünürler. Zavallı, kendi işini umursayan ve kimseye bir zararı dokunmayan savunmasız bir hayvana nasıl olur da böyle bir etiket yapıştırılabilir ki? Renklerinden dolayı aynı insanlar gibi ayrımcılık gören siyah kediler tarih boyunca katledilmişlerdir. Zamanında eğer kara kedi görüp de öldürmezsen ailenden bir kişinin vefat edebileceği algısıyla insanlar sayısız kedi öldürmüşlerdir.

Batıl inançların tamamen bir saçmalık olduğunun en büyük kanıtlarından biri ise 14. Yüzyılda yaşayan Papa 9. Gregory adındaki cahil ve yobaz bir papanın kedi nefreti yüzünden Avrupa’da yaklaşık 75-200 milyon insanın hayatını kaybetmesine yol açmasıdır. Papanın kedileri şeytani varlıklar olarak kabul etmesi ve civarda yaşayan bütün kedileri ve cadı olarak anılan sahiplerini birlikte yakarak lanetten kurtulmak istemesinin ardından şehre gelen bir gemi ile şehri veba isimli virüsü taşıyan fareler basar. Bu fareleri öldürecek hiçbir kedi olmaması ile insanlara bulaşan bu virüs ortalama Avrupa halkının üçte biri olarak kabul edilen 75 milyon insanın ölümüne yol açar.

13 sayısının, merdiven altından geçmenin, ıslık çalmanın, gece aynaya bakmanın uğursuz sayılması ; 4 yapraklı yonca bulmanın, kuşun başa pislemesi, tabak kırmanın uğurlu olması gibi birçok batıl inanç vardır. Her ne kadar kulağa ilginç veya ilgi çekici gelseler de bu batıl inançlara inanan insanların çoğu mutsuz olurlar. Hayatlarını hep gizli işaretlere veya saklı sembollere göre yaşayan bu insanlar sürekli panik olur ve etraflarındaki insanları da aynı şekilde kötü etkilerler. Bu hurafelerin göz ardı edilmesi ya da tümden inanılmaması gerekmektedir, aksi takdirde hayatınızın büyük bir bölümünü korkarak veya boşu boşuna umuda kapılarak geçirmek zorunda kalırsınız.

(Visited 134 times, 1 visits today)