Sabah çok enerjik bir şekilde kalktım. Hemen arkadaşım Bora’yı çağırıp kahvaltı ettik. Bugün bizim yan eve yeni birisi geldi. Adam el sallamadan ürpertici bir şekille eve girdi. Beni en çok şaşırtan yandaki evin terk edilmiş olmasıydı.
Bora ile birlikte hemen o eve gittik. Yanımda fotoğraf makinemi de getirdim. Bora da el fenerini getirdi. Hemen kapıyı tıklattık ama kimse açmadı. Kapı kilitliydi. Ertesi gün Borayı tekrar çağırdım. Tam oyun oynarken Bora bahçeden gelen gürültüyle yerinden sıçradı. Ben de çok korktum. Ses, yan evden geliyordu. Bu sefer kapı açıktı, bu da bize bir fırsat sunmuştu. Hemen hızlıca eve girdik. Ancak ev kapkaranlıktı. İyi ki Bora yanında el feneri getirmişti.
El fenerini açtığı anda annem ve babamı gördük. Ancak bu nasıl olabilirdi? Annem ve babam her şeyi açıkladılar. Meğer o gizemli kişi boyacıymış ve bu ev ise depo olacakmış. Bunu öğrenince hepimiz çok güldük.