11 Nisan Pazar; yeni uyanmıştım. Günlerden hafta sonu olduğu için erkenden kalkmama gerek yoktu. Duvar kâğıdıma bir göz gezdirdim. Üç tane şeffaf boya kutuları vardı. Bir tanesinin kapağından bir not düştü. Notta şöyle yazıyordu:
Bu boyalar sihirlidir. En sevdiğin üç renge dönüşürler. Bu renklerle Dünya’daki her şeyi boyar ve renklendirebilirsin.
Notta ne bir isim ne de imza vardı. Aslında notta yazılanlar pek de inandırıcı değildi. Yine de bu kutuları alıp lila, turkuaz ve sarı olmasını istedim. İnanamadım hepsi istediğim renklerden olmuştu! Bir dakika! Notta başka ne yazıyordu? Bu renklerle Dünya’daki her şeyi boyar ve renklendirebilirsin. O zaman havayı bile renklendirebilirim. Hemen masamın üzerinde denedim çünkü masamın rengini hiç beğenmiyordum. Lila rengi alıp masama bir nokta kondurmamla masanın renk değiştirmesi bir oldu.
Ertesi gün bir arkadaşımın doğum günüydü. Bu yüzden İnternet’ ten aldığım mor ama yeşil gönderilen elbiseyi lila rengine boyadım ve çok güzel oldu. Ayrıca havayı boyayıp korona virüsü turkuazla tespit ettim ve Korona’ yı kolonyayla yok ettim. Kapalı ve gri bir günde havayı sarıya boyayıp güneşli bir gün elde ettim. Günün sonunda arkadaşlarımla birlikte oynarken güneşli ve Koronasız havayı içime çektim.