İlk çağlardan beri insanlar zaman zaman hissettikleri korkudan, bilinmezlikten ve çaresizlikten dolayı, mantıklı bir açıklaması ve gerçeklik payı olmayan olaylara inanırlar. Merdivenin altından geçmenin ve ayna kırmanın uğursuzluk getireceği, köpek ulumasının ölüme işaret etmesi, bir kişinin önüne tavşan ya da kara kedi çıkmasının uğursuzluk olduğu gibi mantıksal bir temele dayanmayan dilden dile, kulaktan kulağa yayılarak inandırıcılık kazanmış bu inançlara batıl inançlar denir.
Batıl inançların hemen hepsinin insanların kendisi tarafından uydurulmuş olmalarına karşın insanlar batıl inançların etkisi altındalar. Mantıksal bir dayanağı olmamasına rağmen bu inançların bazılarının nereden geldiği hakkında hikayeler var. Mesela 13 sayısını örnek olarak alalım. 13 sayısının uğursuz olduğuna inanılır ve hatta bazı insanların bu sayıya karşı ciddi korkuları vardır. Bu inanç mitolojik tanrıların yaşadığı çağlar
a kadar dayanmaktadır. Bu sayının kötü ününün başlamasını sağlayan olay ise ışık ve güzellik tanrısı Balder verdiği ziyafete 12 kişi davet etmesi ancak yalan ve hilelerin tanrısı Loki zorla 13. kişi olarak katılması ve bunun için tartışırlarken Loki Balder’i öldürmesidir. Tabi böyle ağızdan ağıza gelmiş gerçekliğine dair kanıt bulundurmayan bir hikayeden dolayı bir sayının tamamen uğursuzluk getirdiğine inanmak saçmalıktan başka bir şey değildir. Fakat zaten batıl inançlar sadece bir hadiseye dayanmıyorlar. Ay’a gitmeye çalışan ekiplerden sadece Apollo 13’ün başarısız olması, darağacına giden yolda 13 basamak olması gibi gibi tekrarlanan tesadüfler batıl inançları inandırıcı yapıyorlar. Tesadüfler diyorum çünkü eğer 13 sayısının uğursuz olduğuna inanılmasaydı kimse bu meşum olaylardaki 13 sayısını görüp suçu ona yüklemeyecekti. Bu da insanların batıl inançlara her ne kadar bir nedene dayanmasa ve bazen absürt gelse de bu kadar inanmalarının sebebinin korkularını bir olaya bağlama, başlarına gelen olumsuzluklara neden yaratma isteğinin mantıklarına ağır basmasından dolayı kaynaklandığı gibi bir yorum yapabilmemizi sağlıyor.
Bir nedene dayanmasa da dediğimiz gibi inanç insanlara belirli bir huzur ve rahatlık sağlıyor. Ayrıca fazlaya kaçılmadığı sürece inancın zarardan çok yararı vardır. Takıntı yapılmadığı sürece 13 sayısının uğursuzluk getirdiğine inanılmasının hemen hemen hiçbir zararı yoktur. Batıl inançlar da sadece insan ruhunu rahatlattığı onlara bir neden sunduğu için bu kadar popülerdirler. Farklı kültürlerdeki batıl inançların birbirinden farklı olması da bu batıl inançların bir yönden kültürel miras olduğunu gösteriyor.
Bilimin aksine inançları nedene bağlayamayız bu yüzden batıl inançlar çok eskiden beri olay konusu olmuş ve insanlar inanmayı sürdürdükçe olmaya devam edeceklerdir. Gerçekten tesadüf mü yoksa gerçek mi olduğu ise ne kadar inandığınıza göre değişir.