Çok eski zamanlardan hemen hemen tüm coğraflarda , dinlerde ve mitolojilerde şans ve şansızlık sembollerine rastlayabiliriz. Bu sembollerden bazıları ; kara kedi , merdiven altından geçmek ve 13 sayısıdır. Peki neden bu semboller şansız olarak tanınıyor ?
Amerika’da çoğu insan 13 sayısından korkmaktadır. Sebebine gelince birkaç tane sıralayabiliriz. İnsanların 13 sayısını şansızlık oldugunu düşündüklerinden sevmemelerinin geçmişini araştırırken Leonardo Da Vinci’ nin Son Akşam Yemeği önüme çıktı ve bu resim İsa’nın son yemeğini anlatıyor . İsa yakalanmadan önceki son geceyi resmeden bu tabloda yemek masasında tam 13 kişi vardır . O gece masada oturan 13. kişi yani Yahuda , İsa ‘ya ihanet etmiştir. Bu gün bile bazı restoranlarda 1 masaya 13 kişi oturamaz ve bazı otellerde 13. kat yoktur. Hammurabi Kanunlarında da 13 numaralı kanun yoktur. Aslında tarihin bilinen ilk yazılı kanunları olan , iki buçuk metrelik taş kolonlara yazılmış bu kanunlarda 256 kanun vardır ve sadece 13 numaralı kanun yazılmamıştır. Bir başka şey ise; İskandinav mitolojisinde 12 tanrı Valhala’da bir yemeğe davet edilir fakat o gün davetsiz misafir olan Loki (kurnazlık, sahtekarlık tanrısı) 13. tanrı olarak yemeğe gelir ve iyilik tanrısı olan Baldır’ ı öldürür.
Şansızlık getirdiğine inanılan başka bir şey ise kara kedidir. Kara kedinin uğursuz olma sebebi eski Mısır ile Hristiyanlık arasındadır. Eski Mısırda kediler kutsal sayılırdı ve hatta onları koruyabilmek için kanunlar bile yapılmıştı fakat Hristiyanlıkta insanları diğer inançlardan ayırmak için kedileri cadılar la beraber olduğu söylenirdi ve bu yüzden cadı avı döneminde bir çok insan ve kedileri diri diri yakıldı. Bu sebepten dolayı kediler ve kara kediler bu gün bile uğursuzluk belirtisidir.
Merdiven altından geçmek de şanssızlık getirdiğine inanılan davranışlardandır. Merdivenler ruhları cennete götüren araç olarak görüldüğü için altından geçmek hoş bir davranış olarak görülmez. Tabii birde üzerinize alet edevat düşme ihtimali vardır bu yüzden merdiven altından geçmek uğursuzluk getirir.
İlginç bir uğursuzluk getirdiğine inanılan davranış ise sabah yatağın solundan kalkmakmış. Son zamanlarda bu konuyla ilgili bir araştırma yapılmış ve sol tarafta yatanların gününün kötü geçeceği inanışı çürütülmüş. Yatağın sağ tarafından kalkan kişilerin solundan kalkanlara göre, sabahları çok daha huysuz ve aksi olduklarını belirten araştırmacılar, “2 bin kişi ile geniş kapsamlı bir çalışma gerçekleştirdik. Bu kişilerin sabah saatlerinde hangi tarafından kalktıklarını mercek altına aldık. Bunun sonucunda da, yatağın sağından kalkan kişilerin sabahları daha yorgun olduğunu gözlemledik. Bu kişilerin gün içerisinde daha düşük enerjide olduklarını da belirledik” demişlerdir.
Maneki Neko , Japon kültüründe çok önemli yeri olan ve özellikle ticaret yapan insanların dükkânlarına bolluk ve bereket getirdiğine inandığı bir Japon halk sembolüdür. Anlamı ‘ çağıran kedi’ olan Maneki Neko’nun birçok farklı versiyonunu halen Japonya’da birçok dükkânın kapısında ya da kasanın yanında görmek mümkündür. Kedinin hikayesi ise eski Japonya’ya dayanıyor. Kedinin bir çok insanı felaketten kurtardığı söyleniyor. Zamanın birinde bir adam sağanak yağmura yakalanmış ve korunmak için ağacın altına girmiş. Etrafa bakınırken yıkık dökük bir tapınak görmüş ve önünde de bir kedi ayakta durup eliyle gel işareti yapıyormuş. Adam çok şaşırmış ve birazda merak ederek o tarafa doğru gitmiş. Arkasına döndüğünde altında oturduğu ağaca yıldırım düşmüş. Bu hikaye daha sonra nesillerce aktarılmış ve Maneki Neko şanş sembolü olarak tanınmış.
İlginç bir bereket sembolü ise sazan balığı pullarıdır. Sazan balığı pulları, Polonya’da insanların cüzdanlarına koyarlar ve bereket getirdiği düşünürler. Birçok Avrupa ülkesinde sazan balığı meşhur bir Noel yemeğidir. Yemeklerden sonra insanlar kalan balık pullarını alıp bir sonraki Noel’e kadar cüzdanlarında şans ve bereket getireceğine inanarak saklarlar.
Sonuç olarak dünyanın bir çok yerinde böyle batıl inançlar vardır. Bu inançların bazıları dinlere bazıları mitolojilere bazıları ise efsanelere dayanmaktadır. Bana göre bilimsel araştırmaya dayanmayan bu batıl inanışlar çok saçma. Benim gibi düşünen insanların çok fazla olduğunu düşünüyorum. Her ne kadar batıl inanç olduğunu bilsem de belki bir gün kendimi Japonya’da Maneki Neko alırken bulabilirim.