RİSK ALMAK

Çoğu kez duyarsınız: “Risk almadan başarı gelmez, risk almaktan korkmamak gerekir.” ve benzerleri. Gerçekten risk almadan başarı olmaz mı? Daha da önemlisi risk almak ne demektir ve ne zaman risk alınması gerekir?
İnsan beyni insan yaşamını korumaya yönelik çalışır. Bunu, davranışlarımızın ve duygularımızın kontrolünü sağlayarak yapmaya çalışır. Risk, korkuyu doğurur. Korku ise davranışımızı belirler. Korku kendimizi korumayı sağlayan duygulardan biridir. Korku nedeni ile davranışlarımız değişebileceği gibi, bazen yapmamız gerekeni yapmayarak korkuyu gidermeye de çalışabiliriz. Yaşam olaylarını, sorunları, kararlarımızı bu riskleri ve onların yarattığı tehlikeyi ve korkuyu hesaplayarak değerlendiririz. Ne yersek ne kadar zararlı olur? Kimlerle görüşmek tehlikelidir? Nasıl araba kullanırsak kaza yaparız? Gibi birçok soru aslında risk değerlendirmesi yapmaktır. Kısaca; “Ne yaparsak zarar görebiliriz?” sorusunun yanıtını ararız. Bazen tam tersi olarak soru; “Ne yapmazsak zarar görürüz?” şeklinde sorulabilir. Riskin kendisi kadar, yarattığı korku kararlarımızı ve davranışlarımızı etkiler. Ama her zaman riskleri bilmek, doğru davranışı göstermemizi sağlamaz. Kilo alacağımızı bildiğimiz halde çok sevdiğimiz yemeği yemekten vazgeçmemek, tüm zararlarını sayabilmemize karşın sigara içmeye devam etmek, uykusuz ya da alkollü içki kullanmanın kazaya neden olacağını söylememize rağmen olmayacağına inanarak yapmaya devam etmek sık görülen davranışlardır. Risk her zaman gerçek olmayabilir. Bizim algıladığımız risk gerçek tehlikeyi göstermese de yarattığı korku, davranışlarımızı korkunun azlığı ya da çokluğu kadar etkiler…

 

(Visited 85 times, 1 visits today)