Zamanı Bozan Saat

Yıllar önce bir köy vardı. Bu köyde herkes çok çalışırdı ama yine de çok mutluydular. Bu insanların arasında bir aile vardı. Bu aile çok zengin olmamasına rağmen hayatta kalabiliyorlardı. Aile toplam 4 çocuktu. Bunlardan en yaşlısı Emirdi. Emir 17 yaşındaydı ve genelde hep Babasına çiftçilikte yardım ederdi. O bitkileri biçer, Babası dikerdi.

Bir gün Emir dışarda çalışırken, uzakta ateş gördü. Yanında olan dürbünü kullanarak ne olduğunu gördü. Birilerinin köye saldırıyordu. Ne olduğunu anladığı an Emir, eve koşmaya başladı. Yolda Babasını gördü ve neler olduğunu anlattı. Babası olanları duyunca Emirle birlikte eve koşmaya başladı. Evlerine varınca herkesi uyardılar ve eşyalarını toplamaya başladılar. Olabilecek kadar hızlı bir şekilde evden çıktılar ve yola koyuldular.

Aradan bir hafta geçti ve artık besin kaynakları azalmaya başladı. Ne yapacaklarını bilmemelerine rağmen pes etmeyeceklerdi. Yolda yürürken ormana girmeye karar verdiler. Orada en azında gölge vardı. Ormana girince dikkat ederek etrafı gezdiler. Emir en fazla bir hafta daha yemek yiyebileceklerini biliyordu. Bundan dolayı bir tür silah yapıp hayvan avlamayı planlıyordu. Ağaçların arasından yürürken Emir düşmüş bir odun gördü. Gayet uzun bir odundu ve sivri bir taş bulabilse o odunu kullanarak hayvan avlayabilirdi. Eskiden Emir arkadaşlarıyla hap odundan kılıç yapardılar ve Emir hala nasıl yapıldığını hatırlıyordu.

Aradan birkaç gün geçmişti. Sivri bir taş bulunca, yerden aldığı odunu keskinleştirmişti. Babası açlıktan hastalanmaya başlamıştı çünkü çocukları yemek yiyebilsin diye kendisi yemek yemiyordu. Emir Babasını bu halde olmasından çok üzülüyordu. Bundan dolayı artık ava çıkmayı karar verdi. Yapacağı av birkaç gün sürebilirdi ama bu riski almaya hazırdı. Kalın bir ceket giyip yola çıktı.

Yoldayken bir sürü kuşun sesini duyabiliyordu ama onları nasıl avlayacağını bilmiyordu. Yaklaşık iki saat sonra uzakta bir ses duydu. Emir yürürken yerde bulduğu büyük taşları çantasına koymuştu ki bir hayvan görürse uzaktan vurabilesin. Sese doğru yaklaşınca bir tür domuz olduğunun gördü. “Eyer bunu yakalayabilirsem günler boyunca aç kalmayız” diye düşündü. Sessizce arkasından yaklaştı ve boynuna sopayı sapladı. Domuzu evden aldığı ipe bağlayıp çekmeye başladı. Yalnız etrafa bakarken nerden geldiğini hatırlamadı. Cebine bir pusula koymuştu ama artık orda değildi. Emir çok üzüldü. Asla nerden geldiğini bulamayacaktı

Tüm bir gün boyunca etrafa seslendi ama kimsenin sesini duyamadı. Yakaladığı domuz boşa gitmesin diye onu yemeye karar verdi. Emir çocukken Babası ona nasıl ateş yakacağını öğretmişti ve o zamandan bir unutmamıştı. Kuru odun ve ot bulduktan sonra, topladığı taşları kullanarak bir ateş yaktı. Domuzu pişirdikten sonra birazını yedi. Emir artık depresyona girmeye başladı. “Allah’ım lütfen bana yardım et” diye dua etti.

Bir sabah uyandığında yerde bir şey gördü. İlk başta ne olduğunu anlamamasına rağmen, sonra fark etti. Bir cep saatiydi ama mutlu olduğun zamanı anlıyordu ve o zaman kendiliğinden duruyordu. Neden böyle yaptığını bilmiyordu. Etrafa baktığında her şeyin donduğunu fark etti.  Bu saat sadece kendisi değil tüm zamanı da durduruyordu.

Bunu kullanarak ailesi aç kalmadan onlara ulaşabileceğini fark etti ve yola koyuldu. Ailesine zamanda ulaşabileceği için çok mutluydu ve ondan dolayı da saat hareket etmiyordu. Sonunda ailesine vardı ama bir sorun vardı. Çok mutlu olduğu için zaman hareket etmiyordu. Sonunda Emir saati kırmaya karar verdi ve ailesiyle kavuşabildi.

(Visited 34 times, 1 visits today)