”Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır” sözü boşuna söylenmemiş. İçinde bulunduğumuz mart ayı dolayısıyla havalar hemen hemen her gün farklılık gösteriyor. Günlük güneşlik diye dışarı çıktığımız gün eve sırılsıklam dönebiliyor, yağmurlu diye dışarı çıktığımız gün yanımıza aldığımız şemsiyeyi saatlerce elimizde taşıyabiliyoruz. Bununla birlikte bazı günler oldukça enerjikken bazı günlerde ise daha karamsar ve içe kapanık olabiliyoruz.
Değişen hava koşullarının duygu ve düşüncelerimiz üzerinde büyük bir etkisinin olduğunu düşünüyorum. Bazen yağmurun getirdiği kasvet ve karanlıkla hüzünlenebiliyor, bazen de güneşin getirdiği samimi sıcaklıkla neşe dolabiliyoruz. Güneşli ve sıcak günlerde güne daha erken başlamak istiyor, içimizde biriken pozitif enerjiyi dışarıya vuruyoruz. Daha kapalı, yağmurlu günlerde ise odamıza çekilip kitap okumak daha iyi bir tercih olabiliyor. Bulutlu ve kapalı havalarda yapılan sosyal ilişkiler ve iş görüşmeleri güneşli günlerde yapılanlara göre daha olumsuz geçiyor. Bununla birlikte dışarı çıkma oranları, yapılan aktiviteler de değişikliğe uğruyor. Dışarı çıktığımızda evde olduğumuzdan daha neşe ve umut yüklü oluyoruz.
Yapılan araştırmalar da değişen hava koşullarının insan psikolojisi üzerinde etkisi olduğu yönünde. Ani hava değişimleri insanlarda yorgunluk, depresyon, kaygı bozuklukları ve iştah değişimlerine yol açabiliyor. Artan hava sıcaklıkları insanlarda uyku problemlerine sebebiyet verebiliyor. Birçok insan bulutlu ve kapalı günlerde daha agresif olurken, güneşli günlerde daha mutlu olabiliyor. Ayrıca yapılan iş görüşmeleri güneşli havalarda %22 oranında olumlu sonuçlanırken kapalı havalarda %14 oranında olumlu sonuçlanıyor.
Peki ya, özellikle içinde bulunduğumuz ay dolayısıyla sürekli değişen hava koşulları karşısında psikolojimizi ve duygularımızı nasıl kontrol altına alacağız? Aslında bu sorunun cevabı kişiden kişiye değişebilir. Kimi yağmurlu havada kendini iyi hissederken kimi güneşli havada iyi hissedebilir. Kimi karlı havada kara basmaktan zevk alır kimi güneşli bir havada piknik yapmaktan. Ancak hava değişimlerinin bize bıraktığı etkileri hafifletmenin birkaç basit yolu da mevcut. Yapacağınız hafif tempolu yürüyüşler, içeceğiniz stres ve kaygıya iyi gelen rahatlatıcı çaylar işinize yarayabilir.
Hepimizin hayatında ani duygu değişimleri, kaygı problemleri yaşanabilir. Mevsim geçişleri sebebiyle havaların etkisiyle bu problemler artabilir. Yapılabilecek en güzel şey ise mevsim değişikliklerini kabul edip farklı havalarda yapılabilecek farklı aktiviteler bulmak. Karlı havalarda hiç basılmamış kara basmak, yağmurda yürümek, güneşli havalarda yolculuk yapmak… Yaşadığımız her anın tadını çıkarabilmek, yağmurda ıslanmayı, karda kaymayı, sıcakta terlemeyi bilmek. Her anı sadece bir kere yaşadığımızın bilincine varıp, kıymetini bilmek. Bir sürü anı biriktirmek…