Gizli Görev

Kapıdan çıkmadan evvel oturduğu sandalyeye baktı. Kendisine çok benzeyen bir gölgenin orada uyuduğunu gördü. Şaşkındı. Gölgeye daha da yaklaşmaya çalışınca gölge birden canlandı ve onu tuvalete kadar sürükledi. Kapıyı da kilitlemesinin üstüne daha da korkan kadın, “Siz kimsiniz, kapıyı açar mısınız çıkmak istiyorum.” diye seslendi gölgeye. Gölge, “Hala anlamadın değil mi? Haftalardır seni arıyorduk. Beni dinlemeden maalesef hiçbir yere gidemezsin,” nedense bu ses ona tanıdık gelmişti. Ancak gölge, konuşmasına devam etti: “Artık gizli görevde değilsiniz, sizin için başka planlarımız var. Yirmi dakika içinde uçakta uçuyor olmalıyız. Uçakta yeni göreviniz size açıklanacak Asya Hanım.” Gölge ışığı açtı ve kadını hayretler içerisinde bıraktı. Gölge, onun yıllardır görmediği eski iş arkadaşıydı.

Uzun bir sarılmanın ardından önce tuvaletten sonra da otelden çıkış yapıp uçağa giren ikili, önlerinde duran dosyalara göz atmaya başladı. “Ne düşünüyorsun Asya?” “Bilmiyorum Toprak. Bu görev sence de boyumuzu aşmıyor mu?” “Daha önceki işlerimizden daha yüksek profilli bir suçlu ama aylarca sürecek bir görev değil. Bu adam ünlü bir silah satıcısı ve eğer onu engellemezsek düşmanlarımıza silah satmaya devam edecek. Üç saat içinde onun karısıyla beraber yemek yemeğe gitmiş olacağı otel restoranında olacağız. Önceliğimiz tek damla kan akmaması.” “Peki onun cidden orada olup olmayacağını nereden biliyoruz?” sorusuna Toprak şöyle bir yanıt verdi: “Asistanının ajandasını yürütmüş olabilirim.”

İki saat süren uçak yolculuğundan sonra tuttukları otel odalarına giriş yapan Asya ve Toprak, ortama uyum sağlamak amacıyla şık kıyafetler giyindiler. Asya’nın giydiği pembe uzun elbise, kulağındaki dinleme cihazını saklamak için taktığı avize büyüklüğündeki küpeleri bile gölgede bırakıyordu. Siyah bir smokin giyen Toprak ise, her ihtimale karşı tabancasını yanına aldı. Otelin lokanta bölümüne inerken kapıda onları bekleyecek polisler ise yavaştan yerlerini almaya başlamışlardı.

Sakin bir ifade takınıp müşteri gibi davranırken gözlerini dört açmışlardı. “Onları gördüm, iki korumayla beraber kapıdan içeri girdiler.” Bu cümle tek bir şey ifade ediyordu, korumaları bir şekilde uzaklaştırmalıydılar. Bunu halleden de Asya olacaktı. Korumalara doğru ilerlerken kayıp ayağını burkmuş numarası yapan Asya’yı dışarıda bekleyen sözde ambulansa taşıyan korumalar, kapıyı açtıklarında şaşıp kaldılar. Ambulansın içinde sağlıkçılar değil, onları bir saniye sonra tutuklayacak olan polisler vardı. Korumalar ortadan kalkınca gerisi çorap söküğü gibi geldi. Hedefe, onu tutuklayacaklarını kulağına fısıldadıklarında gözleri korumalarını aradı çünkü kendisi karşı koyamazdı. Onları bulamayınca da, “Tatsızlık çıkmasını istemem, gidelim.” dedi ve görev böylece tamamlanmış oldu.

Dünyanın En Pahalı 10 Restoranı | Paratic

(Visited 121 times, 1 visits today)