Günlerden cuma günüydü. Su ve arkadaşları oyun oynamak için sokağa çıktı. Esin topu aldı, Duru da ipi almıştı. Hep beraber top oynamaya başladılar. Esin, “Artık ip atlamaya geçelim.” dedi. Ve ip atlamaya başladılar. İlk Su sonra Esin sonra da Duru ortaya geçti.
Sıra Ela’da iken karşılarına siyah maskeli, kapkara giyinmiş bir çocuk çıktı. Aralarında fısıldaşmaya başladılar.
-Esin “Bu çocuk da kim, nereden geldi bu çocuk?”
-Su “Ben de anlayamadım bir anda önümüze çıktı.”
-Duru “Acaba neden bize tip tip bakıyor?”
Aslında çocuk onlara bir şey söyleyecekmiş gibi bakıyordu. Ama gelip söyleyemiyordu. Sonra kapüşonunu indirdi ve yanlarına geldi.
-Gizemli çocuk “Merhaba kızlar sizden bir şey isteyebilir miyim?”
-Su “İsteyebilirsin ama öncelikle bize adını söyleye bilir misin?”
-Gizemli çocuk “Benim adım Damla peki sizin adınız ne rica etsem söyleyebilir misiniz?”
Onlar da adlarını söyledi ve tanışmaya başladılar.
-Hepsi beraber “Biz seni çok sevdik.”
-Damla “Ben de sizi çok sevdim.”
Artık tanışmaları bitmişti fakat Damla bir şeyden korkuyormuş gibi davranıyordu.
-Su-“Damla sen bize bir şey mi söylemeye çalışıyorsun?”
-Damla “Evet, aslında size söylemem gereken bir şey var.”
-Hepsi birlikte” Tabi ki de söyleyebilirsin.”
Ve Damla açıklar.
-Damla “Benim annem ve babam öldü rica etsem birkaç günlüğüne birinizin evinde kalabilir miyim?
Ve Su bunu kabul eder. Sonunda da Damla’nın bir ailesi olmuş olur.