Elimde sihirli bir kalem var. Yazdığım her şeyin gerçekleşeceğini biliyorum. Sadece beş dilek yazma hakkım var. Çok sabırsızlanıyorum.
Bir oyuncaktan şato isterdim, devasa olsun ve içine 10 kişi girebilsin. Yazdığım dakikada her şey gerçekleşti ve hemen içeriye girdim. İçeriyi dekore ettim. Odamı pespembeye boyadım. Her yer rengârenkti. Bir sürü oyun oynadım. En az bir haftamı orda geçirdim.
Sıra geldi ikinci isteğime. Yeni alınan bir kıyafetimin canlanması ve konuşasını isterdim. Bana şunları söylemesini isterdim: Kıyafet olmak nasıl bir his, nasıl üretiliyor? Bunları sormak ve kıyafetle oyun oynamak isterdim.
Deniz altında bir evim olmasını isterdim. Bu ev çok değişik bir ev çünkü midyelerden yapılmış. Ama bu ev benim değil, deniz altında yaşayan arkadaşlarımız için olacak. Deniz altında o evden gözlemler yapmak isterdim.
Bir günümü karınca kadar küçük geçirmek isterdim. Karıncaların işini yapmak ve bu duyguyu deneyimlemek isterdim. Kim bilir çimenlerin arasında neler vardır?
Kitapların içine girmek isterdim. Kitapta yaşananları canlı görmek isterdim. Kitabın kahramanlarında biri olmak isterdim.
Gerçekten bir sihirli kalemim olsaydı bunları yapardım ve yaşadığım deneyimlerden ders çıkarırdım. Bir dahaki bloğuma kadar hoşça kalın.