Annem odama geldi ve kalkmamı söyledi. Ben de kalktım ve kahvaltıya indim. Sonra arkadaşlarımla oyun oynamaya gittim. Oyunumuz ‘Saklambaç idi. Ben ebe oldum. Ve arkadaşlarımı aramaya başladım. Ağacın arkasında Tom’ u gördüm ve onu sobeledim. Sadece 3 arkadaşım daha kalmıştı. Sonra da bankın arkasında da Bridget (bricıt)’ı gördüm ve şimdi de sadece 2 arkadaşım kalmıştı. Bahçedeki masanın altında saklanan Mark ve Molly (molli)’yi gördüm.
Sonra da Molly ebe oldu. Ben ağaca tırmandım ve ağacın yapraklarının arasına saklandım. Çok yüksekti. Yaklaşık aşağıdan yukarıya 7-8 metre idi ağaç. Sonra Molly benim saklandığım ağacın arkasını arıyordu. Ama beni bulamamıştı. Fakat ben tedirgin olup 8 metrelik ağaçtan düşüp kafamı taşa çarpmıştım. O anda hafızamı kaybettim…
“Arkadaşlarım iyi misin” diye yanıma toplandılar ve onlara şöyle sordum: ‘Siz kimsiniz?’. Arkadaşlarım ilk önce şaka yaptığımı zannettiler fakat durumumu görünce bu olayın ciddi olduğunu anladılar. Hemen annemi ve babamı aradılar. Annem ve babam durumumu öğrenince çok üzüldüler. Beni doktora götürdüler ve söylenene göre sadece okuma yazmayı biliyordum. Annem ve babam çok telaşlandılar. Eve gelince ödevin ne demek olduğunu, bilgisayarın ne işe yaradığını ve buna benzer şeyleri öğretti. Artık her şeyi biliyordum. Sadece ailemi bilmiyordum.
Ailem salona yeni bir tablo taktırıyordu. İşlem bittikten sonra beni çağırdılar ve bana tabloyu gösterdiler. Salondaki o tabloyu görünce her şeyi hatırladım. Artık her şeyi biliyordum. Sanki bu düşüşüm hiç olmamış gibiydi. Ayrıca artık eskiden de daha bilgiliydim!