“Güzel” Sandığımız Çirkinlikler

Teknolojinin gelişime uğramasıyla beraber gündelik hayatımızı çok büyük oranda kolaylaştıran uygulamalar da gittikçe artıyor. Sosyal medyadan tutun, futbol, makyaj, diyet vb. bir sürü uygulama türemekte. Photoshop uygulamaları da bunlardan bir tanesi. Peki, App Store veya Google Play Store’da çok fazla çeşidi bulunan bu program, insanımızın düşüncelerini, hislerini hatta mental ve fiziksel sağlığını sandığımız gibi olumlu etkiliyor mu sizce?

Altın oran sebebiyle midir bilinmez, insanoğlu gözüne estetik gelen her şeyi beğenir ve güzel bulduğu şey her neyse arasında bir çekim olur. Bu yüzden günümüz medyası tüketiciyi ekran veya internet başına getirebilmek adına kendince “güzel” ve “estetik” olan belli başlı kişileri, modelleri, şekilleri ve algıları üretir ve önümüze sunar. Çok iyi bir tüketici olan insanoğlumuz da hipnotik bir şekilde bunların hepsini izler. Teknolojinin de gelişmesiyle beraber her şeye çok kolay ulaşır, sosyal medyada istediğimiz gibi yorum yapma, fikir belirtme, beğenme, beğenmeme gibi hakkına sahip olduk. Aslında her şey tam da dediğim bu noktada başladı. Yıllardır süregelen güzellik algımız yüzünden ve bunun sonucunda sosyal medyada kendini güvensiz hisseden insanlar için tasarlanmış olan photoshop uygulamaları çok fazla kullanılmaya başladı.

Kendi adıma konuşacak olursam, ben hiçbir zaman bu uygulamaları kullanma yanlısı olmadım. Daha doğrusu bu uygulamalara gereğimin olmadığını düşündüm çünkü dünya güzeli olmasam da vücudumda beğenmediğim yerler çok gözüme batmazdı. Ben de herkes böyle düşünür diye düşünürken gerçeklikle karşılaştım. Sosyal medyada insanlar fotoğraflarına shop yapıyordu ve bu benim ilk önce “Neden?” sorusunu sormama neden oldu. Sonra bunun yaratılan güzellik algısından kaynaklı olduğunu anladım. Zaman geçtikçe insanların sosyal medyada güvenli olsa da kendi içinde güvensiz hissettiğini gördüm. Kendi vücutlarını, yüzlerinin parçalarını shop yapınca beğenip tatmin oluyorlardı ama o fotoğrafın asıl halini görünce psikolojileri kötü etkilenmeye başladı ve daha da kötü duruma düştüler. Kendi vücudunu beğenmemeye ve sosyal medyada gördükleri, realiteden uzak vücutları beğenmeye başladılar. Burada mental sağlıkları kötü etkilendi ve “güzel” olmak adına vücutlarına zarar verdiler ve bu onların fiziksel sağlıklarını da etkiledi. Anoreksiya nervoza, bulimia nervoza gibi hastalıklara sahip olma ihtimalleri arttı.

Oyuncu olan Lili Reinhart’ın bir keresinde vücut görünümüyle  alakalı konuşmasını izlemiştim. Orada “Biz bu güvensizliklerle doğmadık, bize bazı konularda güvensiz olmamız söylendi.” demişti ve o sırada dünyanın nasıl bu hale geldiğini anladım. Bana küçüklüğümden beri ne kadar ince olduğum söylenirdi ve ben henüz 8 yaşındayken kilo almak adına ve “güzel” olmak adına mental sağlığımı kaybetme noktasına geldim ve henüz ilkokula gidiyordum. Bu söylemlerden önce kendimle alakalı hiçbir sıkıntım yoktu. Liseye geçtiğimde ise bu baskı arttı çünkü tek gündemim güzellik algısı olmuştu ve iki sene önce sağlıksız bir şekilde kilo aldım ve 100 gram verince bile kendimi suçlu hissettim. Demek istediğim, ben photoshop kullanmazken kendimi bu kadar çirkin görüyorsam bunu kullananları tahmin edemiyorum.

Güzel ve kullanılır olduğunu düşündüğümüz uygulamalar sandığımız kadar iyi ve kullanışlı olmayabiliyor. Yapmamız gereken, kendi aklımızla yürüyüp bize hangi uygulamanın gerçekten işimize yarayacağını düşünmek olmalı.

(Visited 28 times, 1 visits today)