Bugün çoğu sabah yaptığım gibi yine sabah sekiz sularında uyanan, beni sürekli mıncıklayan ve öpen, iki bacağının üzerinde duran, bana göre uzun ama kendi türüne göre kısa olan, o insanın kapısının önünde uyanmasını bekliyordum. Buraya gelirken çok yorulmuştum ve yaklaşık iki dakikadır ayakta duruyordum. Bütün bunlar yetmezmiş gibi buraya gelmeye karar vermeden önce gözümü alan gün ışığını yakalamaya çalışmıştım ve bu da beni bir hayli yormuştu. Bu yorgunlukla daha fazla ayakta duramayacağımı anlayarak oturmaya karar verdim. Bir süre sonra kapı sesiyle gözlerimi açtığımda uyuduğumu anladım ama bu çok da önemli değildi ne de olsa yorulmuştum ve yorulan kediler uyurdu. Beni öpeceğini düşündüğüm insan yanımdan geçip gitti. Bu çok sık rastladığım bir olay değildi ama aldırış etmedim zaten öptüğü yerleri temizlemek de oldukça yorucuydu. Odaya girdim, yumuşak yüzeye çıktım ve kapının önünde yarım kalan uykumu tamamlamak için güzelce yerleştim.
Tam uyumak üzereydim ki insan içeri girdi. Her sabah doldurduğu ve içinde bana tanıdık gelen ama bir türlü ne olduğunu çözemediğim sıvının olduğu şeyi masaya bıraktı. Kaldırdığım kafamı yumuşak yüzeye geri koyuyordum ki insanın bana doğru geldiğini gördüm. Oradan uzaklaşmak istesem de üzerimdeki yorgunluk buna izin vermiyordu. Yapacak bir şey yoktu mecburen beni öpmesine izin verecektim. Neyse ki garip varlık biraz daha ilerledi ve siyah ince bir kutu alıp masaya döndü. Bugün şanslıyım galiba derken ortamdaki sessizlik bir anda başka insan konuşmalarıyla yok oldu. Tabi ya nasıl unutmuştum. Bu insan yetmezmiş gibi parlak ekranın içinde başka insanlar da vardı ve saatlerce konuşuyorlardı. Neyse ki annesinin kesesinde bir kanguru gibi olduğum için insan sesleri beni rahatsız etmiyordu. Kısa bir süre içinde tekrar uykuya daldım.
Gözlerimi araladığımda insan yanımda yatıyordu ve bana sarılıyordu. Aldırış etmedim ama uykuma da geri dönmedim. Hava karardığı için birazdan diğer insanların eve geleceğini ve bunun beni rahat bırakacağını da biliyordum. O yüzden bir süre daha bana sarılmasına izin verdim. Bir süre sonra dediğim şey oldu ve insan odadan çıktı. Çıkarken parlak gün ışığını kapatmadığı için uyumak istemedim ve bende odadan çıkmaya karar verdim. Bunu yapmanın çok zor olduğunun farkındaydım ama evde bir tane insan vardı ki… Nasıl anlatsam, böyle yumuşak bir yer kadar pofuduk, bir peynir kadar mükemmel bir insan. İşte bu zorlu yolculuğa çıkmaya karar vermemin tek sebebi oydu. Yumuşak yerden atladım ve yola koyuldum. Bu atlayış beni çok yorduğu için biraz yürüdükten sonra oturdum. Dinlendikten sonra yavaş adımlarla insan yemeklerinin yendiği yere doğru ilerlemeye devam ettim ve işte oradaydı. Baş köşede oturmuş yemeğini yiyordu. Odasında uyuduğum insan da oradaydı ama o çok da önemli değildi. Hızlı adımlarla yanına doğru ilerledim ve dikkatini çekebilmek için yukarı doğru kalkıp tırnaklarımı bacaklarına geçirdim. Bu hareketime her zaman büyük tepkiler veren mükemmel insan yine aynı şeyi yaptı, ardından gülerek adımı söyledi ve başımı okşadı.
İnsanlar yemeklerini yedikten sonra mükemmel insanın peşinden ilerleyerek büyük odaya geldim. Tam o sırada odasında uyuduğum insan beni kucakladı ve odasına götürmeye başladı. Mükemmel insanımdan koparıldığım yetmezmiş gibi bir de odaya götürülürken öpülüyordum. ” İmdat! Kedi kaçırıyorlar! ” şeklinde çıkardığım seslere rağmen yardıma gelen olmadı. Kaderime razı geldim ve bırakıldığım yumuşak alanda kendimi temizlemeye başladım. Bu sırada cani insan parçası da her akşam olduğu gibi sabah oturduğu masasında bir şeyler yapmaya başladı. Buradan sonra yaşananları az çok tahmin edebiliyordum. İnsan parçası sürekli masadan kalkıp gelip beni öpecekti veya odada kendi kendine garip hareketler yaparak dolaşacaktı. Sonrasında ise beni odanın dışına bırakacaktı.
Dediğim şeyler teker teker gerçekleştikten sonra kendimi kapının önünde buldum. Hayır yani madem çıkaracaksın neden beni mükemmel insanımdan koparıyorsun ki! Bu insan parçası beni bugün fazlasıyla kirletmiş ve yormuştu. Olduğum yerde temizlendikten sonra üzerime çöken yorgunlukla uyumaya karar verdim. Birkaç saat sonra onu gördüm. Mükemmel insan tam yanımdan geçerek yemek yenen yere ilerliyordu. Bütün yorgunluğumu unutup onu takip etmeye başladım. O yemeğini yedikten sonra birlikte odasına gittik ve ayaklarının ucuna kıvrılarak uyumaya başladım. İşte böylece kötü başlayan gün mükemmel insanımın yanında sona erdi.