Rüya

Gördüğüm rüyanın ertesi gün gerçek olacağını bilseydim… Okuldan geldiğimde çok yorulmuştum, elimi yıkayıp odama çıktım, üstümü değiştirdikten sonra kendimi yatağa atmıştım. Günün yorgunluğunu yatağa bırakmıştım yavaştan gözlerim kapanmaya başlamıştı bir anda kendimi okulun önünde ablamı  beklerken bulmuştum, ablamla okuldan çıkıp eve doğru yürüyorduk  evin önüne geldiğimizde kapı açıktı içeri girip üvey babamı ve annemi aramaya başlarken biri arkadan  ikimizin de ağzını peçete ile kapatmışlardı. Uyandığımızda depo gibi bir yerdeydik ellerimiz ve ayaklarımız bağlıydı sonra bir adam geldi ama bağırma sesi ile uyanmıştım kan ter içinde kalmış hızla nefes alıp veriyordum aşağıya indiğimde ablam ve üvey babam tartışıyorlardı bende hiçbir şey olmamış gibi mutfağa gidip su içmiştim içerken gördüğüm kabus aklıma gelmişti ve kendimi rahatlatmaya çalışıyordum “bu sadece bir kabustu” diyerek odama çıktım. Ertesi gün okul için hazırlanıp, kahvaltı yapıp ablamı beklemeye başladım ablam da geldiği zaman evden çıkıp okula yürümeye başladık. Okul çıkışı ablamı beklerken telefonum çalmıştı arayan annemde işi çıktığı için eve geç geleceğini söyleyip telefonu kapatmıştı o sırada ablam gelmişti eve doğru giderken aynı kabusumda olduğu gibi önümüzde araba durup bizi bayıltmışlardı gözümü açtığımda depodaydım ellerim ve ayaklarım bağlıydı aynı şekilde ablamın da , ablamı bana ağzı bantlı bir şekilde bakarken gördüm bir anda kapı açılmıştı ve içeri babam girmişti ve o anın şokunu hala atlatamamıştım bize kızlarım diyerek yaklaşmaya başlamıştı bizde endişeli ve korkmuş bir şekilde bakıyorduk korkmamızın sebebi alkolikti ve  her gece eve sarhoş bir şekilde gelip anneme şiddet uygulamasıydı annemi bile elinden zor kurtarıyorduk ama neyse ki beş yıl önce boşanmışlardı derken yine karşımıza çıkmıştı yine sarhoş gibiydi nefesi alkol kokuyordu .Çalışanları iki tane sandalye getirmeye başladılar babam bize  döndü ve dedi ki sizin ile bir derdim yok zaten şimdi göreceğiniz  şeyler sizin  en büyük acın olacak dedi ve önümüze o iki sandalyeyi koydu ve içeriye iki kişi girdi o kişiler de üvey babam ve annemdi babamdı onları da sandalyeye oturtup bağladılar babam bir anda ağzımızdaki bandı açtı ve ablam bir anda bizden ne istiyorsun? diye sormuştu babam da dedi ki hani b enim bir şirketim vardı ya, ve benim bir ortağım vardı iyi de bunum annem ve üvey babam ile ne alakası var dedi ablam babam da hemen açıkladı o ortağın senin üvey baban, annen ise onun asistanıydı ve bizim şirketi batırmak için ellerinden geleni yaptılar ve başarılı da oldular ablam ve ben orada dona kalmıştık babam da dedi ki birbirinize son sözlerinizi söyleyin dedi ve çalışanına söyledikleri şeyler bittikten sonra yan odaya götürün ve işlerini bitirin demişti biz ablam ile annem üvey babama ağlamaklı bakıyorduk üvey babam ve annem bizde özür diledi ve son kez birbirimize sarılmak için izin almıştık birbirimize o kadar sıkı sarılmıştık ki bizi zor ayırdılar  odaya götürmüşlerdi ve bizim  odada olduğum kapıyı kilitlemişlerdi odayla aramızda bir cam vardı oradan ne yapacaklarını izlerken annem ve üvey babama işkence etmeye başladılar o odadan duyduğum çığlıklar kalbimin ağrımasına sebep olmuştu ikisinin de  her yeri yara içinde olmuştu biz  daha fazla dayanamayıp yapma, dur diye bağırmaya, ve şiddetli bir şekilde ağlamaya başlamıştık ikisi de kısa bir süre içinde yerde baygınken görmüştük çevredeki insanlar çığlıkları duyunca  polisi aramışlardı ve polisler telefonda ki GPS i kullanarak bizim yerimizi bulmuşlardı bir anda kapı kırıldı ve içeri polisler girdi babamı ve adamlarını tutukladılar beni ve kardeşimin iplerini çözüp hastaneye götürmüşlerdi biz iyiydik ama annemi ve üvey babamı kaybetmiştik  kaybetmiştim, ablam  ağlamaklı olsa da benim daha çok üzülmemem için ağlamamaya çalışıyordu  aradan tam iki yıl geçmişti annem ve üvey babamın mezarına  gidip  onların  en sevdiği çiçek olan papatyayı topraklarının üstüne bırakmıştım ve ağlayarak “Gördüğüm rüyanın ertesi gün gerçek olacağını bilseydim sizi götürmelerine izin vermezdim  özür dilerim” deyip yağmur yağmaya başlamıştı yağmur yağışı hızlanınca bizim  göz yaşlarım da hızlanmaya başlamıştı bizde  koşar adımlarla eve gitmiştik ve iki yıldır babamı görmüyorduk bu ailede sadece ben ve ablam kalmıştı ve o gün birbirimizi bırakmayacağımıza söz vermiştik

(Visited 41 times, 1 visits today)