Kişilik Maskesi

Kabul etsek de etmesek de bir çoğumuzun iki kişiliği vardır. Birincisi evde gerçekten kendimiz gibi olduğumuzken diğeri ise dışarıda, başka insanların yanında takındığımız kişiliğimizdir.
Hepimiz sabah evden çıkarken bulunduğumuz ortamda bizi daha havalı, entelektüel, bilgili, zengin veya olmayı hayal ettiğimiz kişiliği niteleyen bir sürü başka sıfatlara bürüyecek hal ve davranışlar takınırız. İnsanlar üzerinde istediğimiz etkiyi bırakmak için kendi kişiliğimizin dışına çıkar, olmadığımız biri gibi konuşur ve davranırız.
Kabul etsek de etmesek de hayatımızın bir zamanında hepimizin yapmış olduğu bu şey aslında fark etmeden kendi hayatımızı zorlaştırmamıza sebep olur çünkü aslında yalandan yarattığımız kişi gibi görünmek için hayatımızı bir oyuncu gibi yaşamamız gerekir. Evden çıktığında oynamaya başlayan ve ancak eve geri döndüğünde rahatlayan bir oyuncu…

Bunun bir başka örneği ise yüzümüz ve vücudumuzla fiziksel olarak belliyken tam olarak kendi düşündüğümüz ve hissettiğimiz şeyleri söylemek yerine toplum tarafından kabul edilen şeyleri uymamızdır. Yargılanma korkusuyla aklımıza engeller koyarız.

Tıpkı Oscar Wilde’ın da dediği gibi “İnsan kendi kimliğiyle konuşurken pek az kendi gibidir, ona bir maske verilirse gerçeği anlatır ancak”.

 

(Visited 85 times, 1 visits today)