Hayatta bir dilek hakkı verildi bana. Geçmişimi mi değiştiririm yoksa geleceğimi mi görmek isterim? Hayata tutunmamızı sağlayan amaçlar hep geleceğimize dair. Hiçbir zaman geçmişimize yönelik bir amacımız olmaz. Çünkü hayat hep ileriye doğru devinen bir süreçtir.
Ancak geçmişin geleceğimiz üzerinde yadsınamaz bir etkisinin olduğunu da kabul etmemiz gerekir. Çünkü hepimizin geleceği yaşadığımız geçmişin üzerine tuğla örerek yükselir. Yanlış başlangıçlar yanlış yere yürümeye, doğru başlangıçlar ise doğru yükselişlere sebep olur. Geçmişimizde yaşadığımız hayal kırıklıklarını, umutsuzlukları, üzüntüleri unutarak başlarız yeni başlangıçlara, umut dolu geleceğe. Tıpkı Dale Carnegie’nin dediği gibi “En parlak gelecek, unutulan geçmişin üzerine kurulan olacaktır; geçmişinizde başarısızlıkları ve yürek acılarını unutmadan hayatta ileri gidemezsiniz.” Yaşadığımız tecrübeler bize hep ders niteliğinde ve hep geleceğe dair olur. Geçmişi yaşayıp dersimizi alıp, “delete” tuşuna basmak ve yeniden başlamak güzel olmaz mıydı? Mesela dünyayı sarsan ve çoğu insanın ölümüne sebep olan hastalığın çaresinin bulunduğu bir anda her şeyi geriye çevirip doğru tedaviyi uygulamak, birçok insanı ölümden kurtarmak da olabilir bu. Herkesin kaderi ile oynayabileceği gerçeği ile o kadar büyük bir güce sahip olmanın verdiği baskı ve o narsist duyguların altında ezilmemek büyük bir iradeye sahip olmayı gerektirir.
Gelecek ise belirsizliğin içinde hep bir amaç hep bir umut barındırır içinde. Geleceği görmek, belirsizliği yok etmek amaçları, umutlarımızı alıp götürmez mi bizden. Hep bir sonrasını bilmek mutsuzluğa sürükleyip götürür bizi. Yaşama sevincimizi bir anda alır elimizden. Ne zaman nerde olacağımızı, hangi okullara gideceğimizi, arkadaşlarımızın kimler olacağını, hatta kalan ömrümüzün süresini bilmek bizleri mutlu etmekten öte derin bir yalnızlığa iterdi. Bu da mutsuzluğu getirirdi. Her ne kadar sigorta reklamlarında verilen mesajlarda olduğu gibi “Geleceğinizi bilmek güven verir.” mesajı kulağa çok hoş gibi gelse de bu sadece sigorta reklamları için geçerlidir. Kim bir saat sonra öleceğini bilse kendini güvende hisseder?
Bu nedenle; geçmişimizde yaşadığımız yanlışları değiştirmek, bizi doğruya götüreceğinden geleceğimi görmek yerine geçmişimi değiştirmeyi kesinlikle tercih ederim. Yanlış olanları ya da hatalı bir durumu değiştirmek, yerine yenilerini koyma şansı elde etmek geleceği bilmekten daha hayatı istediğimiz gibi yönetme şansı verir bizlere. Böyle bir şansım olsaydı şu anda yaşadığım geçmişi değiştirme ihtiyacı duymazdım ama buna ihtiyaç duyacağımda böyle bir şansım olduğunu bilmek her açıdan kendimi güvende hissetmeme neden olurdu.