GİRİLMEZ !

Yıl 2002 üniversiteden yeni mezun olmuştum. Gelecekle ilgili çok güzel hayallerim vardı ve bu hayallerimden birisi de okuldaki en yakın arkadaşımla aynı eve taşınıp iş hayatına atılmak idi. Her şey tam istediğim gibi ilerliyordu çok güzel bir ev kiralamıştık. İkimiz içinde yepyeni başlangıçlar heyecan vericiydi. Arkadaşım yarı zamanlı çalışıyor bense uzun mesaili ama oldukça mutlu olduğum bir iş bulmuştum. İşlerimin yoğunluğundan evin dekorasyon işlerini arkadaşıma bırakmıştım. Oldukça güzel bir evimiz olmuştu. Evin fazla odasını arkadaşım kendi kullanmak istediğini söyledi ve kapısına “GİRİLMEZ” yazısını astı. Önceleri hem vakitsizlikten hem de merak etmediğim için odaya hiç girmedim. Ama zaman zaman özellikle geceleri arkadaşımın o odaya girdiğini görüyordum her sorduğumda özel alanım deyip geçiştiriyordu. Gün geçtikçe meraklanmaya başlamıştım neden girilmez yazıyor ve hep kapıyı kilitliyordu.

Bir sabah arkadaşım evden erken çıkmıştı ben de tüm merakımla “GİRİLMEZ” yazan odanın kapısından geçerken gelip kapının üstünde anahtar olduğunu fark ettim ve büyük bir heyecan ve çekinceyle kapıyı sonuna kadar açtım. Kapıyı acınca karşılaştığım manzarayı uzun sure unutmamıştım. Odanın her tarafı çeşit çeşit malzemelerle doluydu. Market malzemeleri, kırtasiye malzemeleri gibi birbiriyle alakası olmayan şeyler vardı. Ne olduğunu anlamaya çalışırken birden arkadaşımın nefes nefese eve gelişini duydum. Doğrudan odaya geldi belli ki anahtarı kapıda unuttuğunu hatırlayıp aceleyle eve dönmüştü. Göz göze geldiğimizde ben daha bir şey soramadan ağlamaya başladı. Onu biraz sakinleştirip neler olduğunu sorduğumda uzun zamandır kleptomani hastası olduğunu ve bu durumdan çok utandığını söyledi. Arkadaşımı dinlerken onun için çok üzüldüm ve neler yapabileceğimi düşündüm.

Utanılacak bir durum olmadığını bunun için yardım alması gerektiğini söyledim. Ama profesyonel yardıma ihtiyacı olmadığını bunu kendisinin halledeceğini söyledi. Benden biraz zaman istedi ben de üstüne fazla gitmemem gerektiğini düşündüğüm için ona zaman verdim. Aradan bir süre geçti ve biz hiçbir zaman bu konuyu konuşmadık. Ta ki o akşama kadar. İş yerinden arkadaşlarımla yemeğe çıkacaktık ve ben oldukça heyecanlıydım. Oldukça sık ve kalabalık bir yemeğe gidecektik. Bütün gün hazırlandım ve çok güzel kıyafet giydim. Kıyafetimi tamamlayınca annemin mezuniyet hediyesi olan saati bu gece takmanın tam zamanı diye düşünüp çekmeceyi acınca saatimin yerinde olmadığını fark ettim. Umarım düşündüğüm şey değildir diye içimden geçirdim ve arkadaşıma saatimi görüp görmediğini sordum. Gözlerini benden kaçırarak görmediğini söyleyince aslında cevabımı almıştım. Hem çok üzgün hem de çok kızgındım. Aslında kızgınlığım kendimdi neden bunca zaman arkadaşımın tedavi görmesini sağlamamıştım. Gecemi zehir etmemek için bu olayı sabaha bırakmaya karar verdim. Hafta sonu olduğu için arkadaşımda evdeydi ve kahvaltı masasında bu konuyu açmaya karar verdim. Sakın ve uzun konuşmamızın sonunda arkadaşım yardım almayı kabul etti ve bir iki seans doktora beraber gittik. Doktora gittikçe rahatlamaya başladığını her halinden görebiliyordum. Arkadaşım uzun bir tedavi sonunda bu rahatsızlıktan kurtulmuş oldu. Daha nice anılar biriktirmek ve birbirimize yardımcı olmak adında hayatımıza devam ediyoruz.

(Visited 99 times, 1 visits today)