Girilmez Kapı

Sonunda istediğim işe girmiştim, bilim insanlığı! Tur gezisinde bir sürü yer görmüştüm. Ama aralarından birinin yanından öyle geçmişti tur rehberi. Benimle aynı gün tura gelen kişiler de merak etmişti. Sonra bize bazı icatlar göstermişti rehber. Sonra herkesin çalıştığı bir odaya bizi bırakmıştı. Çalışırken kapının ardında olabilecekleri konuşmuştuk. Sonra diğer kişilere sorduk ve onlar da bilmiyordu. En son kapı numarasına bakmıştık “194” numaraydı. Anahtar gerekiyordu. Plan yapmıştık, planımız işe yaramalıydı. Plan harekete geçmişti. Birisi kalabalığın arasına dalıp, “hülü hülü hülü hülü hülü…” diye bağırmaya başladı. Sonra başkası bir odada yanıcı kimyasala kibriti attı ve alarmlar çaldı, bende odaya herkesin arkasından girmiştim çünkü önce anahtarı almıştım. Sonra herkes odaya döndükten bir süre sonra teker teker tuvalete gidiyormuş gibi yaptık. Buluştuktan sonra “Girilmez” yazan kapıyı açmış bulundum. İçeride bir tüp vardı. Bu kadar! Bir tüp! Sonra ayağım takıldı ve bilmeden bir tuşa bastım bir anda her şey patladı! Sonra bir anda sanal gerçeklik gözlüklerinizi çıkarın yazdı. Sadece bir sanal gerçeklik gözlüğüydü. İnanamadım. Sonra tur bitti ve işime başlamış oldum!