Yine bir hafta sonu gelmişti. Uyandığımda annem kahvaltı hazır diye sesleniyordu. Yüzümü yıkayıp kahvaltı masasına oturmuştum. Aniden etraf sallanmaya başladı. Deprem oluyor diye hemen masanın altına girdik. Şiddetli sarsılıyorduk. Evimiz deniz kenarında olduğu için aklıma depremden sonra tsunami olacağı geldi. Deprem sona erdikten sonra hemen yüksek bir yere çıktık. Olan olmuştu artık. Tsunaminin bitmesini bekleyecektik. Şükürler olsun depremden sonra binamız çok fazla hasar almadı. Acele ile dışarı çıkmaya başladık. Aşağı kata indiğimizde de çıkış kapısı kilitlenmişti. Hemen farklı bir çıkış yolu aramaya başladık. Belirli bir süre çıkış yolu aramaya devam ettik ama bulamadık. Son çare olarak “Girilmez!” yazan bir kapı bulduk. En önde ben vardım. Başka çıkış yolu olmadığı için kapıyı sonuna kadar açtım. Uzun bir koridor vardı hızlı adımlarla koridorun sonuna kadar yürüdük. Koridorun sonunda bir kapı daha vardı. Mecburen o kapıyı da açtık. Bu kapının dışarı çıktığını fark ettim. Çok mutlu olmuştuk. Dışarıda çöp kutuları vardı. Koşarak yüksek bir yere çıkmaya çalıştık. Yolda sağa sola koşuşturan insanlar vardı. O an siren seslerinin çaldığını fark ettim. Sirende “Dikkat! Dikkat! Tsunami yaklaşıyor.” diye halkı uyarıyorlardı. Yaşadığımız korku tarif edilemezdi. Çevremizdeki insanlarla apar topar yüksek bir yere çıktım. Kendimize güvenilir bir yer bulduğumuz için sevinçliydim. Ama korkularım hala devam ediyordu. Ne kadar süre orada kaldığımızı hatırlamıyorum. Şükürler olsun ki tsunami beklenildiği gibi olmadı. Kısa sürmesi tüm insanları mutlu etti. Uyarı levhaları bizim için çok önemli. Ama Yaşadığımız o korku ile açtığımız girilmez yazılı kapı bir çok insanın hayatını kurtardı. Ben yine de o günden sonra uyarı levhalarına mutlaka dikkat ettim.
Kurtuluş
(Visited 40 times, 1 visits today)