Aralığın on ikisiydi. O gün kardeşimin doğum günüydü. Sabah uyandım ve kardeşimin yanına gittim, doğum gününü kutlayıp kahvaltıya geçtik. Annemler masaya bir not bırakmıştı. Notta aynen şöyle yazıyordu “Kızım, babanla bir işimiz çıktığı için dışarı çıktık, kahvaltıyı hazırladım.” Annemler çıktığı için Neva’yla birlikte kahvaltı yapıp biraz kar oynamaya karar verdik. Bunu annemlere haber vermek için mesaj attım. Annem bu durumu onaylayınca bahçeye çıktık. Eve geldiğimizde annemin mesajını gördüm mesaj şu şöyleydi: “Kızım buraya yazdığım adrese gelin teyzenler sizi bırakacaklar onlarla iletişime geçin”
Şaşırmıştım ama annemin dediğini yapmak için teyzemi aradım. Yarım saat sonra geldiler ve bizi alıp önce evlerine götürüp üstümüze annemlerin bıraktığı elbiseleri giydirdiler. Sonra tekrar yola çıkıp 45 dakika gittik. Araba durunca gideceğimiz yere vardık sandık ama aslında yol karla kaplı olduğu için durduğumuzu söylediler. O yüzden inip hep beraber 15 dakika yürüdük. Hava soğuk olduğu için hızlı adımlar atıyorduk. O anda eniştem ve teyzem Neva’nın doğum gününü kutladı. Neva’nın yüzü gülüyordu. Ben de güldüm ve ardından eniştem adrese çok yaklaştığımızı söyledi. Gittikçe daha da merak ediyorduk. Annemler neden bu adrese gelmemizi istemişlerdi? Sonunda vardık; teyzemler, “Biz bir arkaya bakalım. Burada bekleyin belki başka bir kapı vardır.” Biz bunu onayladık ve bekledik fakat aradan 10 dakika geçmesine rağmen hala gelmemişlerdi. Neva ile bir karar aldık; içeri girecektik. “Girilmez!” yazan kapıyı ardına kadar açmış bulunduk. Neva korkup gözlerini kapattı. Sonrasında bir de ne görelim, Annemler Neva’ya bir doğum günü sürprizi hazırlamışlar. Bu durumdan hiç şüphelenmemiştim çok büyük bir sürpriz olmuştu. Annemler Neva’ya bir oyuncak ev, teyzemler de bir adet okul çantası almışlardı daha birçok hediye vardı ki asla unutamıyorum.
O gün çok eğlenmiştim. Akşam eve geldiğimde içimden şu cümleyi tekrar ediyordum: “Hayatımda geçirdiğim en iyi cumartesi bu!”