Bir gün fen bilgisi dersinde ilaç yapıyorduk. Ben iki ilacı karıştırdım ve ortaya bir taş çıktı. Arkadaşlarım birkaç ilacı karıştırdı ve okulu bir anda duman kapladı. Tüm sınıflar ve öğretmenler merdivenden koşarak bahçeye çıktı. Fakat ben kapılar kapandığı için bahçeye çıkamamıştım ve tek başıma sınıfta kaldım.
Sınıfta duman sonrası duvarda bir oluk oluşmuştu. Ben elde ettiğim taşı duvardaki oluğa yerleştirdim. Bir anda gizli bir kapı belirdi. Kapının arkasında ne olduğunu merak ettim. Fakat kapının üzerinde ‘Girilmez ‘ yazıyordu. Kararımı vermiştim, kapıyı açacaktım ve kolu tuttum. ‘Girilmez!’ yazan kapıyı ardına kadar açmış bulundum. Etrafımda gördüğüm şeylere çok şaşırdım.
Kapıyı açtığımda karşımda kocaman bir zaman makinası, ışınlanma cihazı ve bir sürü teknolojik alet gördüm. Işınlanma cihazının üzerine bir elma koydum ve ışınlanma tuşuna bastım. Bir anda elma okulun bahçesine ışınlandı, çok etkilenmiştim. Sonra zaman makinasının içine girdim. Makinanın içinde bir ayna vardı. Aynanın içinde kendi küçüklüğümü gördüm. Tam zaman makinasından çıkarken bir anda makinanın kapıları kapandı, çok korktum. O sırada annemin sesini duydum. Annem ‘Uyan kızım, okula gitmen lazım’ dedi. Meğerse bütün bunlar bir rüyaymış.