Sosyal Dayanışma ya da Sosyal Tembellik

Bir işin başarılması için kimi zaman tek kişi yetmez. Bazı işler grup çalışması gerektirir. Sonuçta atalarımız ”Bir elin nesi var, iki elin sesi var”  veya ” Birlikten kuvvet doğar ” diye boşa dememişler. İnsanlar el ele verirse tüm güçlüklerin üstesinden daha kolay gelirler. Bunun yanısıra yapılan grup çalışmaları, takım ruhunu geliştirir, farklı fikirlerin ortaya çıkmasını sağlar ve kişiler arasında iletişimi arttırıp, güven ortamı oluşturur. Tabii burada en önemli unsur grup içerisindeki bireylerin çalışma için eşit derecede çaba göstermesidir. Okullarda, iş yerlerinde grup çalışmalarına büyük önem verilir. Grup çalışmalarının başarılı olması, gruptaki bireylerin kendilerine olan güvenini arttırır ve ileriki yıllarda toplumda daha iyi ve saygın bir yer edinmelerini sağlar.

Fransız ziraat mühendisi Maximillian Ringelmann, Ringelmann etkisi denilen, grup içerisindeki üyelerin sayısı arttıkça üretkenliğin azalma eğilimini keşfetmiştir. Ringelmann 1913’te işçilere bir test uygulamış. Belirli sayıda işçilerden halat çekme oyunu oynamalarını istemiş. Testte önce birer sonra ikişer daha sonrasında ise sekizer kişi yer almış. Gerilim ölçerlerle de halattaki gerilimi ölçmüştür. Normalde” Bir elin nesi var, iki elin sesi var” atasözünden yola çıkarsak , kişi arttıkça gerilimin de artması gerekirdi ancak  durum hiç de öyle olmamış. Gerilimin gücü kişi sayısıyla ters orantılı bir şekilde düşmüş. Oysa ki grup çalışmasının kişiye ne kadar fayda sağladığından, iş yapma verimliliğini nasıl arttırdığından bahsetmiştik. Peki bunun açıklaması ne olabilir?

Açıklaması aslında kolay. Kişi tek olduğunda  gösterdiği iş performansının değerlendirmesi belirgindir. Ancak grup içinde kişi sayısı arttıkça her bireyin iş için göstereceği çabanın ölçülmesi zorlaşır. Böylece bireyler ” Ben yapmasam da bu kalabalıkta kimse farketmez” diye düşünmeye başlayabilirler veya bireylerde motivasyon kaybi gözlenebilir. Böylece bireylerde sosyal tembellik baş gösterir. Her grup Ringelmann etkisi gösterme eğilimine sahiptir. Bunu engellemek için bazı çözümler öne sürülmüştür. Bunlar; grup içindeki her bireyin iş sorumluluğu çok açık bir şekilde anlatılmalıdır, bireyler tarafından yapılan çalışmaların verilen işe önemli derecede etkisi olacağından bahsedilmelidir. Takım ruhunun oluşması sağlanmalı, grup içi iletişim sağlıklı bir şekilde kurulmalıdır. Ayrıca kişilere hedefler konmalı böylece bireysel motivasyon oluşturulmalıdır.

Sonuçta takım çalışmalarının faydaları inkar edilemez. Ancak bireylerin grup içerisinde farklı davranış şekilleri de gösterdikleri ortada. Sanırım yapılması gereken ”Bir elin nesi var, iki elin sesi var” diyen atalarımız dinlerken Ringelmann etkisini gözardı etmeden gereken önlemleri ve tedbirleri almak gibi görünüyor.

 

(Visited 37 times, 1 visits today)