Hava karanlıktı. Yolumu görmememe yardımcı olan tek şey sokak lambalarının cılız ışıklarıydı. Hafif bir titreme tüm bedenimi ele geçirdiğinde montuma biraz daha sarıldım. Ellerim soğuğa karşı boyun eğmişlerdi bile. Belki de hissetmem gereken daha önemli şeylerim olduğu için hissetmiyordum ellerimi. Böyle iyiydi. Bu soğuk düşüncelerimden biraz olsun sıyrılmama yardımcı oluyordu. Elimi montumun cebime soktum ve ıslanmış olan not kağıdımı çıkardım. Okunamayacak hale gelmişti. Kurumasını beklemek saçmalık olurdu. Daha adrese bakamadan elimden kayıp gitmişti umutlarım. Oysa ki yıllar sonra böyle bir fırsat bulmuştum. Yol üstünde gördüğüm ilk banka oturdum ve çaresizce kağıda baktım. Küçüklüğümden beri tek hayalim sanatçı olmaktı. Güzel şarkılar söyleyip kayıt altına alarak sesimi insanlara duyurmak istiyordum. Hoş, az uğraşmadım bunu başarabilmek için ama sonuç olarak elimde koca bir sıfır vardı. Kağıtta yazan adres ve numaraya bir daha hiç ulaşamayacağımı biliyordum. O kağıdı annem öldükten sonra en sevdiği kitabın arasında bulmuştum. Beni tek destekleyen insan olarak gittikten sonra bile benim için bir umut bırakmıştı arkasında. Derin bir iç çektim ve gözlerimi kapadım yavaşça. Sessizlik. Her şeye iyi geliyordu. Beynimdeki rüzgarları durdurmaya bile yetiyordu. Kendimi dinlemeye ihtiyacım olduğunda tek sığındığım evdi sessizlik. Gerçi şu an kendimi dinlemekten çok birinin bana ne yapmam gerektiğini söylemesine ihtiyacım vardı. Öyle bir darda kalmıştım. O sırada bir mucize oldu. Bir el usulca omzuma dokundu. İlk başta hafif irkilsem de meraklı gözlerle omzuma dokunan elin sahibine döndüm. Orta yaşlarda bir adamdı bu. Uzun sakalları ve iri gözleriyle ilkokul öğretmenimi andırıyordu. Kibarca gülümsedi ve, ” Oturabilir miyim müsaadenizle?” dedi. Kafamı onaylarmışçasına sallayarak biraz yana kaydım. Adam yavaşça oturdu ve vücudunu bana döndü. Bir şeyler söyleyecek gibiydi ben de merakla ona baktım. ” İzel hanım merhaba öncelikle size kendimi tanıtmalıyım. Ahmet ben annenizin sanat merkezinden çok yakın arkadaşıydım. Anneniz hep sizden ve müzik kariyerinizden bahsederdi.” Annemin sanat merkezinde ne kadar çok vakit geçirmeyi sevdiğini biliyordum. Gittiği günler eve hep geç gelirdi ve neşesi hep yerinde olurdu. Tek nefes aldığı yer olarak gördüğünü biliyordum. Burukça gülümsedim ve adam devam etti. ” Sizin için uzun süredir bir şeyler planlıyordu ama maalesef tamamlayamadan aramızdan ayrıldı. Planı bildiğimiz için biz onun yerine tamamlamaya karar verdik.” Adamın ne söyleyeceğini çok merak ediyordum çünkü annem hep farklı işlerle uğraşmayı severdi ve beni küçük yaşımdan beri desteklediğini biliyordum. Gözlerimin yavaş yavaş dolmaya başladığını hissediyordum. ” Öncelikle sizin için bir plak şirketiyle anlaştık ve yazdığınız bir kaç şarkıyı onlara gönderdik. Anneniz böyle bir defter tuttuğunuzu hep söylerdi. Size adres ve saat vereceğim yarın görüşmek istiyoruz tabii ki eğer sizin için de uygunsa.” Burukça gülümsedim. Sevinçle hüzün arası bir duygu yaşıyordum ve ne diyeceğimi dahi bilemiyordum. Zamanında ne kadar çok istesek bile bu plak işlerinde çok fazla para vardı ve bizim o parayı bulmamız imkansız olarak düşünürdük hep. Düşünceli bir şekilde,” Ama para-” dedim ki,” Merak etmeyin biz onu hallettik anneniz sanat merkezinde bir çok projelerde yer aldı ve sizin içim bu parayı biriktirdi fakat bunu bilmenizi istemedi.” dedi adam. Açıkçası çok şaşırmıştım. Bu bir mucize olmalıydı ya da ben rüya görüyordum. Mutlulukla başımı onaylarmışçasına salladım. Adam da aynı şekilde gülümseyerek yanımdan ayrıldı. Elime de bir not kağıdı bırakmıştı. Bu sefer kağıda bir şey olmamasına özen göstererek yerimden kalktım ve evin yolunu tuttum.
2 AY SONRA*
Perde arasından gözüme vuran ışığın naifliğiyle uyandım. Gülümseyerek yatağımdan doğruldum ve yarı açık gözlerle banyoya giderek yüzüme soğuk suyu çarptım. Aynadaki kişiyle göz göze gelmemeye dikkat ederek, sabahki halinden rahatsız olmayan insan yoktur diye düşünüyorum, salona geçtim. Kumandayı alarak sıradan kanalları tuşlarken aniden telefonum çaldı Arayan yakın arkadaşım Buseydi. ” Efendim?” dedim sakince. Buse bir anda çığlık atmaya başlayınca telefonu kulağımdan hemen çekmek zorunda kaldım. Bu kızın derdi neydi böyle. ” Sakin ol Buse ne var?” dedim ve bana ” Şarkın şu anda tüm platformlarda çalıyor.” dedi. Gözlerim açıldı birden ve hemen kanal değiştirdim. Ve tüm evde yankılanmaya başladı şarkı. Mutluluktan kendi kendime dans etmeye başlamıştım. Şimdi annemin bana yukarıdan güldüğünü ve gurur duyduğunu biliyordum. Yukarıya bakarak bende gülümsedim,” Hayallerime ortak olduğun için teşekkür ederim annem.”