Hastalık denince hepimizin aklına negatif düşünceler belirir. Hepimiz bu hastalıkların bir an önce ortadan kalkmasını dileriz. Küçük bir rahatsızlık denip ciddiye alınmadığı dönemler de olsa, bazı hastalıklar vardır ki kolay kolay çaresi, çözümü bulunamaz. Zaman alır ve ciddidirler. Önemli olan bu hastalıkların çaresini bulmaya çalışmak, çabalamaktır.
Söz konusu salgın gibi uzun süreli hastalıklara geldiğinde, günümüzde de olduğu gibi, bir an önce tedbirler alınıp, çaresi bir an önce bulunmalıdır. Tabii ki böyle anlarda sabır içinde olmak çok önemlidir. Böyle şeyler zaten iki gün içerisinde çözülebilir mi? Sağlık çalışanları, profesör ve sağlık alanında uzmanlara önemli bir görev düşüyor. Tehlikeli bir hastalık veya salgın durumunda hemen harekete geçip, ellerinden gelenlerinin en iyisini yapmaya çalışıyorlar. Bizlere de onlara saygı duymak düşüyor tabii ki. İyi sonuçlar, çözümler bulunduğunda mutlu oluyoruz fakat iyi sonuçlara ulaşmak hata yapa yapa gerçekleşiyor. Hata yapılınca da insanlık sinirleniyor. Peki neden? Hata yapmadan ya da hatalarımızı görmeden zaten doğrusuna ulaşamayız bu yüzden doktorlar veya uzmanlar tehlikeli bir deneyde hata veya doğru yapmalarına saygı duymalıyız. Karşınızda tehlikeli bir hastalık var ve uzmanlar bunun çaresini bulmaya çalışıyor, ve sonuca varmak için insanların üstünde denenmesi gerekiyor. Hangi birimiz gönüllü olur? Ya da gönüllü olan çıkar mı? Benim düşünceme gelirsek, çoğu insan gönüllü olup da kendi veya sevdiklerinin hayatını riske atmak istemez. Evet risklidir, fakat insanlar üzerinde denenmediğinde insanlara yararlı veya riskli olduğunu anlayamayız. Herhangi bir kişinin de üstünde denenmesi doğru değildir çünkü bu şahıs deneyden sağ da ölü de çıkabilir. Bunun garantisini kimse veremez. Ve bunun karşısında o kişinin ailesinin sinirlenmesi ve dava açması beklendik bir harekettir. Uzmanlar haklıyken haksız duruma düşebilirler. Ancak kişi gönüllü bir şekilde ailesinin haberi altında deneyin kendi üstünde denenmesine razı olup, başına gelebilecek her türlü şeyleri kabullenip bilinçli bir şekilde deneye girerse veya gönüllü bir doktor, sağlık çalışanı zaten olacakları bildiğinden insanlığa bir katkı sağlamak isteyip kabul ederse böyle riskli testlerin gerçekleştirilmesi ve verdiği sonuçlara ulaşma çok daha kolay hale gelebilir.
Belki de bu bahsettiğimiz bütün fedakarlıklar meydana gelmese, çoğu kişi kendini düşünüp, akışına bıraksa hiçbir şeyin sonucuna varamayız. Böyle konularda insanlığımızı, gelecekteki nesilleri düşünüp ona göre karalarımız vermeleri gerekirse fedakarlıklar yapmak gerekir. Belki bir fedakarlık da olmasa çözüm bulmaya çalışmak bile sonuca ulaşmanın yarısıdır