İnsan hayatı, istek ve ihtiyaçları gerçekleştirmeye yönelik bir serüvendir. İhtiyaçlarımız hayatta kalmak için gerekli olan basit ve temel gereksinimlerdir. İsteklerimiz ise egomuzu tatmin etmek, lüks sevgisi ve benzeri durumlardan meydana gelir.Peki isteklerimiz evrenin belli kanunlarına göre mi gerçekleşir yoksa hepsi bizim yönetimimizde midir?
Edward A. Murphy, Jr. , ABD Hava Kuvvetlerinde roket deneyleriyle ilgilenen bir mühendisti. Murphy, 1949 yılında insan bedeninin dayanabileceği maksimum ivmeyi ölçen bir deneyle uğraştığı sırada , deneyin üstüne bağlanan 16 ölçüm cihazının başka birinin hatasıyla yanlış bağlanması üzerine deney başarısız oldu. Oldukça pahalı olan bu deneyin başarısızlığıyla hayal kırıklığına uğrayan Murphy, temelde 18 maddeden oluşan bir yasa geliştirdi.Bu maddeler:
- “Bir şeyin ters gitme olasılığı varsa, ters gidecektir.”
- “Bir şeyin birkaç şekilde ters gitme olasılığı varsa, hep en kötü sonuç doğuracak şekilde ters gidecektir.”
- “Bir şeyin ters gidebileceği olasılıkları engelleseniz bile, anında yeni bir olasılık ortaya çıkacaktır.”
- “Bir şeyin olma olasılığı, isteme olasılığı ile ters orantılıdır.”
- “Er ya da geç mümkün olan en kötü durumlar zincirlemesi vuku bulacaktır.”
- “Ne zaman bir şeyden vazgeçseniz, vazgeçtiğiniz o şey size geri gelir.”
- “Olmuyorsa zorlayın, kırılırsa zaten değişmesi gerekir.”
- “Ne kadar beklersen bekle istenmediği zaman gelecektir.”
- “Çözülen her problem başka problemler yaratır.”
- “Her şey yolunda gidiyorsa, mutlaka bir ters giden bir şeyler vardır.”
- “Bir şeyle fazla oynarsanız, onu bozarsınız.”
- “Bütün bir yıl kusursuz çalışan hesap makinesinin, matematik sınavında pili biter. (açıklama: her ihtimale karşın, beraberinizde pil taşırsanız, o da bayat çıkar)”
- “Hiçbir şey göründüğü kadar basit değildir.”
- “Piyangoda para kazandığınız gün, ölümünüze fazla zaman kalmamıştır.”
- “Bir şeyi anlayamıyorsanız, içgüdüsel olarak doğrudur.”
- “Bir kişiye “Masa boyalı, sakın dokunma!” derseniz, size inanmadan önce mutlaka masaya dokunacaktır.”
- “Eğer kendinizi iyi hissediyorsanız, üzülmeyin geçer.”
- “Aradığınız bir şeyi en başından değil en sonundan aramaya başlayın.”
şeklindeydi. Kimi insan Murphy’nin bu pesimist yasasını benimserken kimisi de oldukça iyimser olan Çekim Yasasını benimsemiştir.Birbirinden oldukça farklı olan bu iki düşünce yıllar boyu insanlar arasında benimsenmiş kurallar olarak görülmekteydi.Çekim Yasasını basitçe özetlemek gerekirse, insanın gerçekleşmesini arzuladığı olaylar için evrene sanki o durumlar gerçekleşmiş gibi bir enerji verip evrenden dönüt beklemesidir.Bu inanış aynı zamanda olumlu düşüncelerin olumlu sonuçları, olumsuz düşüncelerin olumsuz sonuçlar doğurduğunu savunur.Aslında benim düşüncemde bu maddeyle Çekim Yasası, Murphy Kanunlarının tezini çürütmüş olur.Çünkü siz eğer bir olayın kötü sonucu üzerine düşünüp kendinizi o sonuca göre hazırlarsanız evrene verdiğiniz enerjiyle zaten kötü durumu kendinize çekmiş olursunuz.
Günümüzde Çekim Yasasıyla isteklerine kavuştuğunu iddia eden insanlar olsa da bilimsel olarak kanıtlanmış bir durum olmadığından sözdebilim olarak kabul edilen bu yasaları günlük hayata asimile etmek için kullanıldığı bilinen yöntemler vardır. Bunlar kısaca negatif kelimeler kullanmamak, arzulanan şeyleri yazıp onların seni bulmasını beklemek gibi durumlardır.
Bu iki yasa arasında birini savunmak gerekirse bence Çekim Yasası daha mantıklı ve sağlıklı olandır.Çünkü bu yasaya göre bir şeyin kötü gitme nedeni kötü olma olasılığına değil sizin duruma bakış açınızdan ve verdiğiniz enerjiden geçer.Günlük hayatta Murphy Kanunlarına oldukça sık rastlamamızın nedeni ise sabah kalktığımızdaki ya da o işe başlamadan önceki motivasyonumuzdur.