Adada Hayatta Kalma

Bir gün arkadaşlarımla soru sormaca oynuyorduk. Bir arkadaşım bana “Bir gün ıssız bir adaya düşsen yanına alacağın üç şey ne olurdu?” diye sordu. Ben de,  ” Hamak, yiyecek ve içecek dolu bir valiz ve bir olta alırım ” dedim. Bir ay sonra ailemle birlikte bir gemi turuna çıktık. Tabii ben de, bu tura çıkarken konuşmalarımızdan etkilenerek yiyecek ve içecek, hamak ve oltamı yanıma aldım. Ama yolda geminin kaptanı ölmüş. Kabine girdiğimde kırık bir cam gördüm. Kaptanı kaldırdıklarında sırtındaki bıçak fark edildi. Tam çıkacakken gemi sarsılmaya başladı. Kendimi zor kurtardım. Ama şanslı kardeşim üstüme düştü. Onu ve kendimi karaya çıkardım. Annem ve babam da valizi çıkarmayı başarmış ve buldukları dal ve iple balık tutmaya çalışıyorlardı. Gemiye binerken yanıma aldığım malzemeler kıyıya vurmuştu. Ama olta kırılmış, hamak yırtılmış, yiyecek ve içeceklerin çeyreği kalmıştı geriye. “Başıma bunların geleceğini bilseydim, “Issız bir adaya düştüğünüzde yanınıza alacağınız üç şey ne olurdu?’ diye sorulduğunda uzun uzun düşünürdüm. Nereden bilebilirdim? Beş ay boyunca deniz suyu içtik, sadece balık ve Hindistan cevizi yedik. Taştan balta yaptık, ağaçları kırdık odun haline getirdik. Evimiz, terk edilmiş bir ayı mağarasıydı. Yapraklarla örtünüyor ve kafamızı kuma yaslıyorduk. En sonunda bir kayık yapmaya karar verdik. Kenarları kütüklerle kaplı, zemini Hindistan cevizi ağaçlarından oluşan bir kayık yaptık. Ama sonra fark ettik ki kürek yapmayı unutmuşuz. Hemen ilk bulduğumuz ağaçtan küreklerimizi yaptık ve yola çıktık. Bir kaç gün yetecek kadar yiyecek aldık yanımıza. Ancak bir haftada evimize varabildik. Artık gemiye her binişimizde herkes kendi önlemlerini alıyor.

(Visited 344 times, 1 visits today)