Sayın Apartman Sakinleri,
Uzun bir süredir dile getirmekte olduğunuz konu hakkında söylemek istediğim bazı şeyler var. Öncelikle sorununuzun dairelerimizde baktığımız hayvanlar oluğunun farkındayım fakat nedenini anlamış değilim. Kedilerin miyavlayışı mı yoksa kuşların cıvıl cıvıl ötüşü mü? Belki de sahiplerini özleyen köpeklerin onları görünce heyecanla havlamasıdır. Açık konuşmak gerekirse bu hayvanların seslerinin sizleri rahatsız edebileceğini düşünmüyorum ki bu pek mümkün değil zaten. Dairelerde ses yalıtımı var ayrıca birbirlerine yakın bile değiller. Benim karşı komşumun iki köpeği var ve bir kere bile sesleri bugüne kadar asla rahatsız etmedi ve etmeyecek. Fakat alt komşumun yüksek sesle televizyon izleyip bağırması bana sorunlar yaratıyor. Sizin asıl rahatsız eden şey hayvanlara karşı beslemiş olduğunuz olumsuz duygular. Oysa sabah kedinizin yanınıza gelip yatması nasıl güzel bir duygudur bilir misiniz? Bence haftada en az bir kez komşularınız ile köpek gezdirmelisiniz. İnanın bana gününüz daha enerjik geçecek. Altı numaradaki arkadaşımızın iki tane tavşanı var hiç o yumuşacık tüyleri okşamayı düşündünüz mü? İçinizdeki bütün olumsuz duygular yok oluyor o tüyler arasında. Onlar yanınızdayken yalnızlık duygularımız ortadan kayboluyor ve bir süre sonra hayvanlar en iyi dostumuz bile olabiliyorlar. İtalyan şarkıcı “Bir Kedinin Dostluğu, Tonlarca İlaçtan Çok Daha Şifalıdır.” Sözü ile bu durumu gayet iyi ifade etmiştir. Sadece bu kadarla da kalmıyor. Bir evcil hayvana sahip olmak duyarlılığımızı da arttırır. Sokakta yürürken bir hayvana yemek ve su verebilirsiniz mesela. Düşünsenize barınaklardaki kimsesiz köpeklerle ilgilenseniz ne kadar mutlu olurlar. Haberlerde görmüşsünüzdür çocukları kurtaran kediler ,depremi önceden hisseden köpekler… . Sizin istemediğiniz kediler, sokaklara bırakmamızı istediğiniz köpekler her geçen gün birilerini kurtarmak uğruna bazen canlarını bile tehlikeye atıyorlar. Ama siz bu saf yürekli canlıları istemiyorsunuz .Sizleri bir ay boyunca hayvansever olmaya davet ediyorum. Sabahları erken kalkıp Sıla Hanım’ın köpekleri Alex ve Ares ile açık havada yürüyüş yapın, öğlen Selim Bey’in kedisi Tarçın ile oyun oynayın, akşamları ise Kerem ve Eren’in papağını Lori’ye yeni kelimeler öğreterek eğlenebilirsiniz ve inanın bana bu hem sizin sağlığınızı olumlu etki gösterecek hem de hayvanlara karşı olan bu duygularınız bir anda yok olacak. Kim bilir belki de evinizi yeni bir dostunuz ile paylaşabilirsiniz. Bu apartmanda , bu sitede hayvan istemiyoruz şeklindeki saçma itirazlarınızı ne ben ne de başka hayvansever arkadaşlarım duymak itemiyoruz. Eğer bu dediklerimi birazcık düşünüp araştırdıktan sonra uygularsanız ne kadar haksız olduğunuzu da göreceğinizi biliyorum. Sözlerimi burada sonlandırıyor sağlıklı günler diliyorum.
Saygılar Yedi Numara ve Apartmandaki Hayvanseverler