Uzay ve içindeki hersey büyük bir patlamayla başladı. Saniyeden daha kısa bir süre içinde patlama dışarı doğru genişledi ve inanılmaz bir uzaklığa yayıldı. Uzay çok büyüktür. İçinde gezegenler, yıldızlar, galaksiler ve kara delikler vardır. Bilim adamları evrenin her yerinde canlı arıyorlar. Günümüze kadar elimizde bir kanit olmasa da birçok kişi UFOlara ve uzaylılara inanıyor.
“Evrende yalnız mıyız?” sorusunu en çok soran kişi Enrico Fermi’ydi. Enrico Fermi uzaylıların var olma ihtimali yüksek olsa da uzaylılarla ilgili hiç bir kanıt olmadığı çelişkisini anlatır (Fermi Paradoksu). Bu çelişkiye birçok cevap verilmiştir:
* Belki de biz bu evrende gerçekten yalnızız.
* Evrenin birçok yerinde zeki yaşam formları oluştu ama teknolojileri zayıftı ve kendilerini yok ettiler.
* Bizim teknoloji seviyemiz uzaylılara göre o kadar ilkel ki, belki defalarca sinyal aldık ama onları anlayamadık.
* Evrende cok güçlü medeniyetler var ve belli bir seviyeyi geçen medeniyetler görüldüğünde ortadan kaldırılıyor.
Ne yazık ki bu cevaplar da sadece düşünceden öteye geçemiyor.
Uzaylılara ulaşmak için sinyaller gönderen bir kuruluş (METI) ve dünya dışı varlıkları araştıran kurum (SETI) kurulmuş. Uzaya bir mesaj gönderildi: ARECIBO Mesajı. Bu mesajda DNA gibi veriler vardı. Bu mesaja 27 yıl sonra cevap geldiğini iddia edenler var.
Voyager-1 ve Voyager-2 uzay araçları keşif için fırlatıldılar. Bunların içinde 30 cm çapında bir “altın plak” taşıyorlar. Bu plakta 55 dilde selamlama, dünya resimleri, dünyaya ait sesler ve müzikler bulunuyor.
Bütün bu bilgilere göre, uzaylıların olması ihtimali çok yüksek ama kanıtımız yok. Ben de bu evrende yalnız olmadığımıza inanıyorum. Bu konuyu yorumlayan bir kitap da okudum; “Uzaylılar Geliyor”. Yazarı ise Bilgin Adalı. Sanırım yazarı da benim gibi düşünüyor olacak ki kitapta uzaylıların olduğundan ve bizlerle işbirliği yaptıklarını anlatıyor. Herkese okumalarını tavsiye ediyorum.