Lara, Cuma gecesi babasına kamp yapmak için ısrar etti. Bahçelerinde tam kamp yapmalık bir ağaç altı vardı ve hava da çok güzeldi. Çok hevesle kamp içi çantası hazırladı. İçine fener, büyüteç ve de kurmak için teleskop koydu.
Hayallerinde akşam çadırları kurup, ateş başında sıcak çikolata içeceklerdi sonra da teleskopla yıldızlara bakacaklardı. Ancak babası bu teklife hayır dedi. Lara ne kadar ısrar etse de babası kararını değiştirmiyordu. Lara başka yöntemler denedi. Mesela babasına hediye vererek tekrar teklif etmek o da işe yaramadı. Yıldızların altı yerine, yatağında uyuduğu için çok öfkeliydi.
Lara ertesi sabah uyandı ve camdan dışarıya bakınca gözlerine inanamadı. Bahçelerindeki koca ağaç ortadan kaybolmuştu. Gidip ne olduğunu babasına sordu. Babası da ona “dün gece sen uyurken ağacımıza koca bir yıldırım düştü ve ağaç devrilince yetkililere haber verdik onlar da ağacı fabrikaya kullanmak için götürdüler.”
Lara hem şaşkın, hem üzgün hem de şanslı hissetti. İçinden “İnanamıyorum! Gerçekten ucuz kurtulmuşum!” dedi. Artık altında kamp yapacak bir ağaçları yoktu bu koca ağaç için üzücü olsa da artık kamp yaparken yıldızlara bakacaklardı.