Küçük Çaplı Bombalar Büyük Çaplı Barışı Mı Sağlar ?

İyi günler arkadaşlar ben Hazırlık F sınıfından Mert Karakaş bugün sizlere son günlerde dış basında kendisine oldukça fazla yer bulan “Dünya barışının korunabilmesi için daha dar alanda etkili atom bombaları üretilmeli” konusunu konuşmak istedim ve bilgisayarımın başına geçtim.

Öncelikle ülkemizde sivil örgütlenmelerin her dalda yetersiz olduğunu ve bana kalırsa işlevini en göremeyen en yetersizi ise de sivil savunmadır Türk basınında da bu tip haberlerin yer bulamayışının sebebidir yetersizlik. Ben ise daha ilkokuldan beri savaş kitaplarına ve filmlerine olan ilgimden dolayı bu haberi kaçırmadım ve düşündüm… Bombanın olduğu  yerde barış olur mu?

Bana kalırsa bu sorunun net ve tek bir cevabı var o da hayır. Asla bombanın olduğu yerde barış olamaz.

Amerika  dünyayı ve Japonya’yı atom bombasıyla tanıştırdığında yıl 1945’ti. Hiroşima ve Nagasaki saldırılarında toplam 500 bin ölüm olduğu düşünülüyor. Yaralıların sayısı ise tam olarak bilinmemekte. Hiroşima ve Nagasaki üzerinden devam edecek olursak bu uranyum katkılı ölüm makinesi merkezinde üç bin santigrat derece ıs oluşturdu ve 1.5 kilometrekare çapındaki alanda her yeri dümdüz etti bu oran ise Hiroşima’nın %70 ‘i Nagasaki’nin ise %50 sine tekabül ediyor.

Sırada ise düşünmek var sizce de biz insanlar neden dünya barışını daha da geliştirmeye çalışmıyoruz da küçük çaplı atom bombaları barışa zarar veriyor mu diye düşünüyoruz. Neden insanların ölümünü istiyoruz. Neden kendimizden başka kimse umurumuzda olmuyor. Hiroşima ve Nagasaki’de ölen insanların yüzde 10unun çocuk olduğunu bile düşünsek (ki bu oran eminim ki daha fazla) dünya için gelecek için 50.000 umut demek 50.000 e yazık olmadı mı şimdi her yıl 6 ağustosta çıkan dünya tarihinin kara lekesi, utancı gibi haberler aslında hiç mi bir şey anlatmıyor bize?

Sözlerimi bitirmeye oldukça yaklaşmışken size bir sorum var değerli öğretmenim sizce bu bomba Türkiye’ye yani ülkemize atılmış olsaydı şimdi ben burada bu konu hakkında bir şey yazabilir miydim? Her ülkenin tarihinde kötü günler vardır. Bizimki ise Kurtuluş Savaşı dönemi. Belki de Türk tarihinde Türklerin en çok toprak altına girdiği yıllardı. Çok fazla şehidimiz olduğu için o günlere baktığımızda hep üzülürüz. Peki biz böyle bir tarihe sahipken neden Japonya’nın ölülerinin mezarlarında ters döneceğini bile bile bunu konuşuyoruz?

Her ne kadar bu yazının dünyayı değiştirmeyeceğini bilsem de en azından sınıfımdan bir kaç arkadaşıma belki öğretmenlerime ulaştığım için çok mutluyum. Yine her ne kadar bu yazının dünyayı değiştirmeyeceğini bilsem de dünyaya bir çağrım var. Artık savaşı bırakalım çocuklar ölmesin kadınlar yaşlılar askerler ölmesin artık aramızda birlik olup da savaşmayı değil tüm dünya birlik olup hayatımızı ve bizden sonra geleceklerin hayatını kolaylaştırmaya çalışalım. Lütfen. Okuduğunuz ve zaman ayırdığınız için teşekkürler. Hoşçakalın.

(Visited 9.223.372.036.854.775.808 times, 1 visits today)