Yaşadığımız yüzyılda görülen değişim ve dönüşümler, sosyal hayatı ve insanlar arasındaki ilişkileri de derinden etkilemektedir. Bunların arasına aile de dahil. Çocuk sahibi olmak isteyen çiftler hiçbir şey bilmeden böyle bir sorumluluğun altına girmeli mi?
Çocuk büyütmek, ailelerin çoğu tarafından çocuk yetiştirilmekle karıştırılan bir eylemdir. Bir çocuğu yetiştirmek gerçekten yıllara dayanan emek ve sabır ister ki bunlar hiç de hafife alınacak şeyler değildir. Evlat yetiştirme aşamasına gelindiğinde herkes bu konuda birtakım şeyler öğrenir. Peki bu öğrenilen bilginin doğruluğu nedir? İşte tam olarak bu sebepten ötürü tüm ebeveyn adaylarına zorunlu eğitim verilmelidir zira bu yanlış bilgilerin eşiğinde büyüyen çocukların geleceğe yön vermesi, günümüzdeki hataları minimuma indirebilir. Mesela doğru yetişen bir çocuk asla duygularından dolayı kadını öldürmez. Doğru yetişen bir çocuk hiçbir zaman bir insanı dolandırmaz. Elbette ki bu saydıklarım sadece büyütülmeden kaynaklı değildir lakin burada çok büyük bir rol oynar.
Eskimiş töreler ile büyüyen çocuklar içinde bulundukları o daireyi tüm dünya sanıyorlar ve gerçek dünya ile karşı karşıya geldiklerinde de bu saçma ve eski geleneklerle hayata devam etmeye çalışıyorlar. Bu durumda bu çocukların ve diğer çocukların ahlak anlayışlarında bir çatışma yaratmaya başlamakta. Bu da toplumda karmaşık bir ahlak anlayışı yaratmaya başlamakta. Nesnel bir ahlak olabilse ve herkes için doğru olan ortak kurallar olsa, bunun başında da iyilik ve toplumun çoğunluğu için iyi olacak şeyleri yapmak gelebilse… Belki ahlak nesnelleştirilemeyebilir fakat iyi ve kötü kavramları herkese işlenebilir. Erdemli olmak demek iyi ve kötüyü ayıt edebilip her zaman iyiyi seçebilmek demektir . Herkes bu bilinçle yetişirse, geleceğin yetişkinleri olacak çocuklar dünyaya her anlamda verim sağlayacaktır.
Ebeveyn olmak için iki tarafın da bu sorumluluğu almak istemesi çok önemli. İstedikleri sadece bir çocuk sahibi mi olmak ? Öncelikle bu soruya cevap bulmalılar. Amaç sadece soyunu devam ettirmek ya da kendilerinden çocuk sahibi olmaları beklentisindeki ailelerinin isteklerini yerine getirmekse, sonun başlangıcına adım atmış olurlar. Dünyada halen kadın ve erkek ayrımı hayatımızın birçok aşamasında yaşanıyor. İş hayatında kimileri kadın kimileri de erkek olduğu için iş imkanı bulamıyor bunun bence başlıca cevabı çok çok eskilerde yatıyor cinsiyet ayrımı günümüze kadar devam etmekte. Çocuklar dünya geldiklerinde bu ayrımı bilemezler bu ayrım onları büyüten ebeveynlerine aittir onlarında ebeveynlerine yani bu böyle başlangıca kadar gider. Erkek ya da kız çocuğu evinde koşulsuz sevilmek ister koşulsuz sevginin dengesi ise çok hassastır.
Bütün bu verilerin ardında hepimiz anlamışızdır ki ebeveynlere verilen eğitim ileriki nesillerin erdemli ve dünyayı daha güvenilir bir yere getirmek için çok önemli bir rol oynar bu yüzden aile olmak isteyen herkese zorunlu eğitim verilmelidir.