Bir gün Melis ve Burak okulda konuşurken, Burak “Bugün ben okulda bir şey gördüm” demiş. Melis “Ne gördün?” diye sormuş. Burak “Bunu duymaya hazır mısın?” diye yanıtlamış. Melis “Hadi, beni daha fazla heyecanlandırma da söyle artık ne söyleyeceksen” demiş. Burak “Tamam tamam söylüyorum artık” demiş ve “Ama kimseye söyleme sakın diyerek” uyarıda bulunmuş. Burak, Melis’in kulağına eğilerek “Okulda gizli bir ajan yeri gördüm. Buraya ajan olmak isteyen çocuklar geliyormuş” diye fısıldadı. Sonra, Melis “Ajan yerine yazılsak mı ki?” demiş. Burak ise “Evet evet yazılalım” demiş.
Ardından beraberce ajan yerine yazılmaya gitmişler. Orada bir laboratuvarda çalışarak bir zaman makinesi icat etmişler. Sonra geleceğe mi yoksa geçmişe mi gitsek diye düşünmüşler. Ardından geleceğe doğru yola çıkmışlar. Sonra bir çöl keşfetmişler ve bu çölde bir su makinesi bulmuşlar. Tam su makinesini alırlarken birden kendi zamanlarına dönmüşler. “Eyvah! Zaman makinemiz bozuldu.” diye bağırmış Melis. Burak “Neyse ki son anda su makinesini yanımıza aldık Melis.” demiş.
Burak ve Melis su makinesiyle bütün dünyayı susuz kalmaktan kurtarmışlar.