Yapılan bazı araştırmalara göre kız öğrencilerin erkek öğrencilerden daha başarılı olduğu bulunmuş. Peki, bu araştırmalar ve veriler kamuoyuyla paylaşılmalı mı? Bunun etkileri olumsuz mu olumlu mu olur? Ben de yaptığım araştırmalar ve fikirlerim doğrultusunda aşağıda gerekçelerini belirttiğim sonuca vardım.
Öncelikle istatistikler ve veriler insanların araştırmalarında kullanacağı ve buna yönelik eylemler alacağı kaynaklar olmalıdır. Kısacası, topluma faydaları vardır. Ancak hangi cinsiyetteki öğrencilerin daha başarılı olduğu veya hangi alanda daha başarılı olduklarının insanlara bir yararı dokunmaz, insanlar bu çalışmalara yönelik karar almazlar.
İkincisi, bu araştırmaların kamuoyuyla paylaşılması cinsiyetler arası rekabet yaratır. Zaten bildiğimiz üzere, toplumlar her zaman kadın ve erkeği karşılaştırmış; kim daha zeki, kim daha iyi bir yönetici, kim daha duygusal gibi daha devamı gelen bir sürü karşılaştırmalar yapmıştır. Bu ve bu gibi araştırmaların kamuoyuyla paylaşılması kadın-erkek arasında olan kutuplaşmayı arttırır, iki cinsiyeti birbirinden daha da uzaklaştırır ve çatışma yaşatır. Fakat, bizim böyle çatışmalara ve karşıtlıklara değil iş birliğine ve uzlaşmaya ihtiyacımız vardır. İki cinsiyet birbirinden uzaklaşarak değil birbiriyle yaklaşarak, konuşarak ve birbirini yükselterek zaten çok daha başarılı olur ve bu araştırmalara, verilere gerek kalmaz.
Başka bir sebep ise, bu araştırmaların paylaşılmasının önyargılar oluşturabileceğidir. Mesela bu araştırmayı duyan bir erkek öğrenci kendinde çalışma motivasyonu bulamayabilir. Nasıl olsa araştırmada ve veride erkekler kızlardan daha az başarılıymış. Ya da, diğer taraftan bakacak olursak, yetişkinler erkek öğrencileri kendi kafalarında tembel veya doğuştan kızlar kadar zeki değil diye etiketleyebilir. Toplumda bu tarz önyargıların oluşması cinsiyetler için zararlıdır. İki taraftan olan beklentiyi değiştirir ve öğrencilere zararı dokunur.
Son gerekçem ise, böyle araştırmaların bilimsel bir değerinin olmamasıdır. Cinsiyetler arası başarı farkını insanlar hemen bir şey ile bağdaştırır: beyin. Kadın ve erkek beyinlerinin birbirinden farklı olduğu bariz bir gerçek. Ancak beynin farklı olmasının doğrudan başarıyı etkileyip etkilemediği tam olarak bilinmiyor. Bunun sebebi bunun gibi karşılaştırma verilerinin oluşturulması sırasında birbirinden farklı verilerin olması. Bunun üzerine sinirbilimci Gina Rippon şöyle diyor: “Tabii ki de cinsiyetler arasında farklılıklar var. Anatomi olarak kadın ve erkek birbirinden farklıdır. Beyin biyolojik bir organdır. Cinsiyet de biyolojik bir faktördür. Ancak tek faktör değildir, bir sürü değişken birbiriyle kesişir.” Yani anlayabildiğimiz üzere bu tip cinsiyetler arası yapılan araştırmaların, özellikle başarı ve beyinle alakalı olanlara tam olarak güvenemeyeceğimiz bir gerçek.
Sonuç olarak, kadın erkek arasındaki başarı farkının kamuoyuyla paylaşılmasını uygun bulmuyorum. Bu verilerin insanlara bir faydası olmayacağı gibi zararı olduğunu, ayrıca paylaşılmak için yeterli kanıtı ve güvenilirliği sunmadığını düşünüyorum. Bu tip karşılaştırmaları bırakıp, uzlaşma ve işbirliğine odaklanmalıyız ki herkes daha başarılı ve motive olsun.
Kaynakça:https://www.theguardian.com/science/2019/feb/24/meet-the-neuroscientist-shattering-the-myth-of-the-gendered-brain-gina-rippon