Keşfedilmemiş topraklara gemimle gideceğim. Giderken yanıma hayvan olarak Çita, bitki olarak kabak, nesne olarak seçtiğim çapa ve küreği aldım. Bu gizemli yere beş günde vardım. Bu topraklara varınca çita burada yaşayan her insanı korkuttu.
Yönetimi ele geçirmiş oldum. Adanın en güzel yerine ev inşa ettim. Adaya yanımda getirdiğim kabakları ektim ve hemen ürün aldım. Çita topraklardaki tüm kabakları koruyordu. Adadaki bütün kabaklar benimdi. Kabaklarımı adadaki kimse ile paylaşmıyordum. Kabaklarımı ekerken kullandığım kürek canlanıp bana şöyle dedi:
-Hata yaptın, eğer adadaki insanlarla kabağını paylaşırsan onlar da sana çeşitli sebze ve meyveler verir, sana yardım ederler.
Çitamla birlikte küreğin bize söylediklerini düşünmeye başladım. Bir süre sonra küreğin söylediği sözler ikimizi de üzmeye başlamıştı. Kürek çok haklıydı. Biz de gidip elimizdeki kabakları adadaki insanlarla paylaşmaya karar verdik.
Adadakiler çita ve benim hakkında iyi düşünmeye başladılar. Bugünden sonra kabak hayvana, çita insana, kürekte canlıya dönüştü. Kabak karınca gibi çalışkandı. Toprakta hızla yayılıp sürekli ürün veriyordu. Çita ise insani duygular taşımaya başladı ve insan gibi düşünmeye başladı. Kürek ise toprağın sembolüydü.
bir süre sonra adadaki insanlarla birleşip bir ülke kurduk. Adına Vasep dedik. Vasep nedir diye sorarsanız V vatanı, A arkadaşlığı, S sevgi ve saygıyı, E empatiyi, P ise paylaşmayı temsil eder. Birlikte güzel zamanlar geçirip mutlu mutlu yaşadılar.