Yaz tatiline az bir süre kalmıştı. Dişarı çıkmayı, arkadaşlarımla oynamayı, onlarla sohbet etmeyi o kadar çok özlemiştim ki. Günler sayıyordum yaz tatili için. Ama aylardır süren virüsten dolayı bunların hiç birini gerçekleştirememiştim. Yaz tatiline ailecek Kayseri’ye kayak tatiline gidecektik. Ben ve babam daha önceden birçok kez kayak yapmıştık. Annemde bi ara bizle beraber kaymıştı. Anlaşılan aramızda henüz kayak yapmayan, bu zamana kadar hep kızak kayan ve çok büyük bir eğlenceyi kaçıran kardeşim vardı. Benim kardeşim genellikle
bu tarz şeylere pek açık değildir. Yani 10 yaşına gelmişsin daha yeni salıncakta kendi başına sallanıyorsun. Tabii çok hızlı sallanmamak şartıyla. O yüzden kardeşimi kayak kaymasına ikna etmek bizim için güç oldu. Kayseri’ye vardığımızda kardeşimin mutluluğu yüzünden okunuyordu. İlk başta içinde hala biraz korku vardı ve kayarken her 10 metrede bir düşünce umudunu kaybetmeye başladı. Ama babamda ona çok iyi destek oluyordu. Bu sayede ilk günde artık kar üstünde kayak kayarken dengeyi sağlamayı öğrenmişti. 2. Gün ise kendini biraz daha geliştirip sağ ve sola dönmeyi de çözmüştü. Sandığım çok çabuk öğrenmişti. Çünkü dediğim gibi bu tarz şeylere pek alışık değıldir kendisi. 3. Gün ise ben babam kardeşim iyi bir şekilde kayıyorduk.
Akşam Kayseri’nin merkezinde bir otele geldiğimizde çok şaşırtıcı bir haber aldım. Aynı zamanda şoke olmuştum. Haberi aldıktan sonra anneme bunu benden gizlediğinize inanamıyorum dedim. Annemin dediğine göre biz kayak yaparken annemi aramışlar ve oğlunuzu milli takıma almak istiyoruz demişler. Annemde tabii ama biz Kayseri’deyiz ve Ankara’ya gelmemize daha 4 gün var o yuzden üzülerek teklifi reddetmiş. Bende hemen valizlerimi topladım ve anneme ve babama hemen Ankara’ya dönüyoruz ve imzalamam gereken birkaç sözleşme var dedim. Yarım saat sonra apar topar hazırlanıp yola çıktık. 4 saat sonra Ankara’ya evimize bile uğramadan direkt federasyon binasına gelmiştik. Annem menejerleri devamlı aramasına rağmen onlara ulaşamıyordu. Artık tam pes etmiştik ki son anda bize geri dönüş yaptılar ve bize 10 dk sonra İstanbul’a döneceklerini o yüzden sadece 10 dakikamızın olduğunu söylediler. Öyle böyle son dakika sözleşmeyi imzalamıştım ve artık milliydim. Beni çook uzun bir maraton bekliyordu.