Herkes kendi halindedir dünyanın tekdüzeliği karşısında. Bir şey demez, isyan çıkarmaz, var olan düzene uyum sağlar. Bunun nedeni herkesin huzur içinde hep aynı sadelikte yaşama isteği midir yoksa gerçeğe vurmaktan korktuğu toplumun ve yargılarının oluşturduğu bir algı mıdır? Çoğu insan bu işi böyle yapmayı sever, çoğu yaşam tarzı böyle aykırıdır, bu insanlar böyle farklıdır… Bu liste uzar gider. Kim karar veriyor doğru olana, yanlış olana? Yaşamın başlangıcından beri böyleymiş böyle de gider mi?
Bütün bunlara sebep olan asıl neden insanların kendileri gibi olup özgün şekilde davranmaya çekinmeleridir. Korkularının timsali her fikre katılıp her rutine ayak uydurmalarından bellidir zaten. Kimse yeni bir düzenin getireceği kargaşayla uğraşmak istemez. Oysaki onlara bir maske versek desek ki kimse senin sen olduğunu bilmeyecek sadece fikirlerini önemseyecek, işte o zaman yeni fikirlerin ardı arkası kesilmezdi.
Oscar Wilde’ın “Bir insan kendi kimliğiyle konuşurken pek az kendisi gibidir; ona bir maske verilirse gerçeği anlatır ancak!.” sözü bende biraz hüzün uyandırır ki üzücüdür de zaten. Toplumdaki çoğu insan kendi fikirlerini bile söyleyemeden ölüp gidiyor. Baskı her zaman galip geliyor. Belki de yolda yürürken yanından geçtiğimiz evsiz bir adamın hayali dünyayı değiştirmekti fakat ‘yargılarımız’ yüzünden tek bildiğimiz ondan korkmamız gerektiği.
Konuştuklarımız, bahsettiğimiz şeyler kimliğimizi ele verir bir noktada. Bu sözü bu kadar gerçekçi yapan şey de budur. Birileriyle laflarken gerçekten kendi düşüncemiz olan bir şeyi söylememek için çok fazla düşünmek gerekir. Bir insan öylesine sohbet ederken bile bu kadar düşünüp fikrini belirtmeye kendini açığa vurmaya korkuyorsa durumun ciddiyeti anlaşılır.
Bu sözün bende uyandırdığı bir diğer duygu ise merak. Şimdiye kadar gelip geçmiş her insanın fikrini duyup bir şans verseydik neler olurdu? Çok daha gelişmiş bir vaziyette olur muyduk acaba? Tabii ki düşünce karmaşasından doğan bir anlaşmazlık da ortaya çıkıp çok canlar yakabilirdi. Asıl soru bütün bunlara değer miydi harcadığımız zaman? Kesinlikle değerdi!
Herkese kendi olma şansını verme taraftarıyım. Bu hepimize ruhsal olarak sağlık ve mutluluk verecek ki bu da başta kendimiz olmak üzere dünyamızı geliştirmekte çok yararlı olacak. Kimin ne dediğini önemsemeden kendimiz olalım kendi fikirlerimiz bize yetsin. Katılanlar da olacak katılmayanlar da fakat en azından ileride bir gün hatırladığımızda içimizde kalmamış olacak. Hafif bir tebessümle cesaretimizi hatırlayıp gurur duyacağız.