On sekiz Haziran İki Bin On gününün sıcak havasında,Ziyagil Yalısın’da üzücü ve şüpheli bir hava vardı.Herkesin aklında ise bir soru vardı.Birincisi Adnan Bey gerçekten Bihter Hanım tarafından aldatılmış mıydı?
Bihter Hanım için her şey bitmişti.Artık onun için ne Adnan vardı ne de Behlül.Bir kere aklına koymuştu ölümü.Ama durdu ve düşündü sonuçta bu yaptığı işi kendisi,annesi,Behlül ve Beşir (Mobese Beşir) dışında hiç kimse bilmiyordu.Bu yüzden gene kendini intihara hazırladı duşunu aldı ve meşhur beyaz elbisesini giydi.İlk iş olarak gene annesini aradı.Ama bu sefer hiç bir sorun yokmuş gibi konuştu.Daha sonra Behlül’ü aradı ve gene dünyanın en kötü ”peki”sini söyledi.Bir saat sonra kendisi Nihal ve Behlül’ün düğünü için hazırlandı.Fakat gitmeden önce yapması gereken bir şey vardı o da Beşir’in fişini çekmekti.Bunu ise dikkat çekmeden yapması ise daha kolaydı.Çünkü sadece Beşir’in serumuna zehir eklemsi yeterliydi.Beşiri zehirledikten sonra düğüne doğru yol alan Bihter’i tüm salon şaşkın bakışlarla karşılamıştı.Aynı şekilde Adnan da çok şaşırmıştı ve Bihter’e olan tüm bakış açısı o sırada değişmişti.Bihter’den boşanmaktan vazgeçen Adnan Bey’i hem şaşırtan hem de üzen Beşir’in ölüm haberini almıştı.Beşir’in ölümü ilk başta hiç dikkat çekmemişti.Hatta hiç dikkat çekmemişti.Bu yüzden kimse Beşiri birinin öldürdüğünden şüphelenmedi ama yalıdaki herkes bunu Bihterin yaptığından adları gibi emindi.Bu sırada ise Deniz Hanım (Matmazel) Bir cuma sabahı sadece bir mektup bırakarak geri dönmemek üzere Fransa’ya döndü.Beşir’in ölümüne dayanamayan Cemile babası Süleyman Efendi ile Almanya’ya gitme kararı alır.Nesrin ise şüphelerine yenik düşerek Beşir’in serumuna görüntüleme testi yaptırmak için laboratuvara götürür.Testlerin sonucunu aldığında ise sonuçları Bihter Hanımın doğum gününde açıklamak gibi bir planı vardı ama bir şeyden şüphelenen Bihter,Katya’ya Nesrin’in odasını karıştırtır.Test sonuçlarını gören Bihter tutuşur.İlk iş olarak bunu Behlül’e anlatır.Ve Behlül ile kaçış planını hazırlamaya başlar.
Behlül ile Bihter bir daha geri dönmemek için ülkeden gider.Aynı zamanda Firdevs Hanım (Bihterin annesi) Çetin Özder ile evlenir.Artık hayatın ona verdiklerine dayanamayan Adnan bey kendisini boğazın serin sularına atar.Fakat ölmez,yarı felçlik geçirerek ve böbreklerinden birini kaybederek hayatına kız kardeşi Arsen’in yanında devam eder.Nihal’in ise psikolojisi iyice bozulur kardeşi Bülent’in isteği üzerine akıl hastanesine kaldırılır.Ailedeki tek masum kişi olarak kalan Bülent ise babasının şirketini devralır.Hafızalarında ise acı,ölüm,kederden başka bir şey kalmaz.Gençliği ise babasının ömründe çektiği acıyı omuzlarında taşıma sorumluluğunu veriyordu.