Hepimizin bildiği üzere dünyayı kasıp kavuran Covid-19 etkisini hala göstermekte. Bizler için yapilacak en iyi şey ise evde kalıp sosyal mesafeyi korumak ve bu boş zamanı ileriye yatırım yapacak şekilde geçirmek. Bunun için en kolay yol ise bol bol kitap okumak. Ben bu yazımda sizlerle keyif alarak okudugum kitapları paylaşacağım.
Ilk önerim ise Gregory Petrov’un yazdığı Beyaz Zambaklar Ülkesinde. Finlandiya’nın nasıl daha iyi bir ülkeye dönüştügünü ve bir kahramanın Finlandiya’yı nasıl ayaga kaldırıp Finler’in kapalı gözlerini açtığını konu alıyor. Ben okurken sadece bir kişinin bile bir ülkeyi baştan yaratabilecek kadar dahi olabileceğini tekrar hatırladım. Atatürk’ün de başucu kitaplarından biri olan romanı, kendinize tarihten bir şey|er katıp bir ülkenin geçmişini ögretecek nitelikli bir şey okumak isterseniz gönül rahatlığıyla önerebilirim.
R.J. Palacio’nun yazdığı Mucize adlı kitap, bir çocuğun dokunaklı hikayesini ele alıyor. August adlı karakterin genetiksel bir bozukluktan dolayı yüzü
biraz farklı bu da onun hayat mücadelesini biraz zorlaştırıyor. İşte kitap da bu mücadeleyi bize farklı yönleriyle aktarıyor. Çok sade bir dili olduğu için yediden yetmişe herkes okuyabilir. Kitap bana, insanları dış
görünüşlerine göre yargılamadan üçüncü gözümüz olan kalbimizle , duygularına ve düşüncelerine dokunmamız gerektiğini hatırlattı. Sizinde hayata bakışınızda bir şeyleri değiştirip mucizeler yaratması dileğiyle…
Üçüncü önerim Beyazıt Akman’ın yazdığı “Dünyanın Ilk Günü “. Istanbul’un
fethini anlatıyor ama sıradan tarih kitapları gelmesin aklınıza içerisinde
İtalyan seyyah Alberti Balbi’nin Edirne ve,
İstanbul’dayken yazdığı seyahat günlükleri de var. Ayrıca aşkının peşinde bir yeniçeri olan iskeder’in hayatından
kesitler de mevcut . Favorim olan yerler Alberti Balbi’nin günlüklerini çünkü bu bölümlerde Türk kültürünün öğelerini veya Türklerin gündelik yaşamlarını İtalyan ve ayrıca Hristiyan olan birinin kaleminden okumak çok hoşuma gitti.Yazarın dili çok güzeldi resmen tarih gözünün önünde yeniden canlandı. Tarihromanlarını çok sevmememe rağmen bunu çok keyif alarak okudum. Gerçekten farklı bir hikâyesi olanfarklı bir kitap. Eğer tarih romanlarından hoşlanmıyorsanız sizin için güzel bir başlangıç olacaktır.
Son önerim ise favori yazarım Agatha Christie’nin kaleminden “Doğu Ekspresinde Cinayet “. Trende kan donduran bir cinayet gerçekleşiyor , Poirot ise polislerden önce vakayı ele almak istiyor. Gerek olayların akışı gerekse bir solukta okunabilecek kitaplardan biri olduğu için sizlerin de kısa zamanda okumanız için tavsiye ediyorum.
Önerilerim bu kadardı umarım bu zor günleri tez zamanda atlatırız. Sağlıcakla kalın!