Sahip olduklarınızın kıymetini bilin. Şu anda sağlıklı olduğu günlerin keşkeleriyle yaşayan onlarca insan var. Her an elimizden kayıp gidebilecek olan bir şeyin bizim için ne kadar önemli olduğunu, her şeyde olduğu gibi, kaybedince anlıyoruz. Rahatça alabildiğimiz her nefes, acı çekmeden gülebildiğimiz her dakika, birine muhtaç olmadan atabildiğimiz her adım; en büyük resim olan hayatımızın sol köşesinde sevgiyle parlayan güneştir.
Sahip olduklarınızın kıymetini bilin. Daha konuşamazken terk edilen bebekler, her gün sebepsizce dövülen binlerce evlat, elinde çiçekle ailesinin mezarının başında çaresizce ağlayanlar, asker babasının yolunun gözleyenler var. Hala annenizin ya da babanızın sesi yan odadan geliyorsa, sizden kahve yapmanızı isteyen bir babanız varsa, kardeşiniz tatlı tatlı sizden yardım istiyorsa bilin ki çok şanslısınız. Çünkü yaşadığınız hayatı resmedebilecek kalemleriniz var.
Sahip olduklarınızın kıymetini bilin. Dostlarınızın, beslediğiniz hayvanın, eşinizin, çocuğunuzun… Onların size verdiği sevgiyi doyasıya yaşamaktan asla gocunmayın. Gösterilen sevgiye karşılık verin. Hayatın ortalama 80 yıldan ibaret olduğunu unutmayın. Unutmayın ki her dakikanızı en değerlinizmişçesine sevin. Yüreğinizdeki merhametin değerini bilin. İnsan olmanın getirdiği güzelliklerin, duygularınızın, değerini bilin. Çünkü bu hayatın renkleri sizin duygularınız sayesinde var, unutmayın.
Sahip olduklarınızın kıymetini bilin. Özgürce bakabildiğiniz gökyüzünün, istediğiniz zaman üstünde koşup yuvarlanabildiğiniz çimenlerin. İçtiğiniz kahvenin, yediğiniz pastanın kıymetini bilin. Demir parmaklıklar ardında çocuğunun büyümesini izleyen babalar var. Sağlık sorunları yüzünden iştahla yediğiniz o pastaya ulaşamayanlar, yediğiniz çikolatanın ardından kana kana içtiğiniz suyun bir damlasına muhtaç olanlar var. Hayatın size sunduklarına şikayet etmeyin ve sizden daha kötü durumda olanların varlığını unutmayın.
Sahip olduklarınızın kıymetini bilin. Elinizde tuttuğunuz telefonun, her şeye ulaşmanızı sağlayan internetin, işlerinizi hallettiğiniz bilgisayarın… Daha internetin ne olduğunu bilmeyen, hayatında bir kez olsun bilgisayarla tanışmamış insanlarla aynı dünyada yaşıyoruz. Oynadığınız oyunun, dinlediğiniz müziğin değerini bilin. Size sunulan onca imkan varken yakınarak onları görmezden gelmeyin. İnternet, televizyon, telefon olmasaydı neler olabileceğini düşündünüz mü hiç? Hele ki şu dönemde, evde, onlar olmadan çoğumuzun neler yaşayabileceğini hepimiz tahmin edebiliyoruz.
Sahip olduklarınızın kıymetini bilin. Aldığınız eğitimin, kazandığınız paranın… İşsizlikle boğuşan sayısız insana hakaret eder gibi her sabah erken uyanmaktan, işlerinizin yoğunluğundan, patronunuzun vurdumduymazlığından şikayet etmeyin. Okuma yazma bilmeyen yaşıtlarınız var, unutmayın. O yüzden okuduğunuz her kelimenin, yazdığınız her yazının size kattıklarını hatırlayın.
Sahip olduklarınızın kıymetini bilin. Hayatınızın, aldığınız her nefesin, sevdikleriniz, sizi sevenlerin, hislerinizin, anılarınızın, başınıza gelen fenalıkların bile… Ne demiş Oscar Wilde ‘’Günümüz insanı, her şeyin fiyatını biliyor; ama hiçbir şeyin değerini bilmiyor.’’