Boş zamanlarımda çoğunlukla kitap okurum. İşte en beğendiğim iki anlamlı kitap:
1. Pàl Sokağı Çocukları
Bu hikâye Macaristan’ın Pàl Sokağında geçiyor. Bir grup çocuğun vatanları gibi sevdikleri küçük bir toprak parçasında, bir arsada başlıyor her şey. Her gün okuldan sonra gelip oyun oynayabilecekleri bir ortam. Bir de onların bir düşmanı vardır (ki onlar için o arsa gerçek bir ülke) Kızıl Gömlekliler. Onlar futbol için kendilerine yer bulamadıklarından saldırıyorlar Pàl sokağına. Savaştan sonra Kızıl Gömlekliler’in esir aldığı küçük bir çocuk vardır ki o , minicik sarışın çocuk, bütün hikayenin kahramanı.(Nasıl olduğunu yazının çok uzun olmasını istemediğimden yazmayacağım) Kızıl Gömlekliler, esir aldıkları bu çocuğun kafasını soğuk bir göle batırıp bırakırlar ve çocuk hastalanır. Hastalandıktan sonra , fakir ailesinin yaşlı gözleri önünde gözleri kapanır.
2.Esrarlı Ada
Amerika’daki savaştan kaçmak için bir balonla yolculuğa çıkan bir gazeteci, bir gemici ve çocuğu ve bir mühendis ile köpeğinden oluşan bir grup. Balonla giderken kaza yaptıklarında ıssız bir adaya düşerler . Bir şekilde yolunu bulup ateşten telgrafa kadar her şeyi yapıp tarım konusunda bile büyük ilerlemeler kaydederler. Bir maymun bile evcilleştirirler. Bir gün kıyıya vuran bir şişenin içinde bir not bulurlar. “Yardım”.Bir gemi inşa edip notun geldiği yöne doğru giderler. Geldikleri yer bir adadır ve geldiklerinde üstlerine bir maymun atılır. Onu durdurup yakaladıklarında, aslında bu bir maymun değil, delirmiş, perişan olmuş bir adamdır önlerindeki. Onu adalarına götürürler . Haftalar sonra normal bir insan haline gelir. (Bir de kendi hikayesini anlatıyor ama onu yazarsam fazla uzun olur) . Daha sonralarında adaya bir korsan gemisi yaklaşır. Tabii bizimkiler adada yaşam yokmuş gibi görünmesi için her şeyi saklamışlardır. Korsanlar geldiklerinde savunmaya hazırlardır ama gemi beklenmedik şekilde patlar. Uzun zaman sonra kıyıda dolaşırken içi harita, kamera , silah gibi şeylerle dolu bir sandık bulurlar.Bir gün sabah uyandıklarında bir not görürler.”Yeni telgraf tellerini takip edin”. Takip ettiklerinde bir su altı mağarası bulurlar. İçeriye girdiklerinde bir denizaltı bulurlar. Denizaltına girdiklerinde bir ihtiyar ile karşılaşırlar.Konuşmaya başlar.”Hoş geldiniz. Ben kaptan Nemo. Aslında sizin mucize zannettiğiniz her şeyi ben yaptım. Sandığı ben oraya koydum, korsan gemisini bir torpido ile patlattım. Ama bana teşekkür etmeyin, nede olsa yakında öleceğim. Mezarımın bu denizaltı olmasını istiyorum. Kontrol panelindeki büyük vanayı çevirin ve denizaltından çıkın.”. Grup üzgün bir şekilde kaptanın dediğini uygular. Bir süre sonra ada patlar ve ekip son kalan kaya parçasına tırmanırlar. Açlıktan bayıldıktan sonra onları görmüş olan bir geminin içinde uyanırlar.